KESİN-LİK
Kesin : Şüphesiz, kat’î. Kesinlik : Kesin (= emîn) olma (= görme, bilme, inanma) durumu.
Sanıldığının aksine, iman, kesinliktir; ama bu kesinlik, pozitivist bilimin kesinliği gibi değildir. Pozitivist bilim de Hz. Ali de “görmediğim şeye” inanmam der. Pozitivist bilim bunu (= bu kesinliği), deney ve gözleme; Hz. Ali, inanca (= vicdana, fıtrata, sağduyuya) gönderme yaparak söyler.
Hz. Ali gibilerin inancı kesindir. Onlardaki kesinlik, hem kemiyette, hem de keyfiyettedir. Kem-iyet, miktar, adet; keyf-iyet, özellik, niteliktir. Kesinlikle İlâh = Allah, Bir’dir; O İlâh’ın = Allah’ın özellikleri, nitelikleri = Esmâ-ül Hüsnâ da kesindir; O’nun özelliklerine, niteliklerine benzer özelliklere veya niteliklere, hiç kimse sahip olamaz. = “leyse kemisliHî şey’ün.” (42/11.)
Pozitivist bilimdeki kesinlik, “sözde kesinliktir”; bu, kesin bir kesinlik olsa, bilim biter. Bilim, şüphe ile ilerler. Pozitivist bilim, aslâ bir kesinliğe ulaşamaz; bu yüzden hep endişeli, hep korkulu, hep tedirgindir. İnanmayan pozitivist bir bilim adamı, aslâ (= hiçbir zaman) kesinliğe ulaşamaz, “deli danalar gibi”! sürekli rahatsız, tedirgindir.
İtiraf etmeliyim ki imandaki kesinlik de, kişiye (= Mü’mine) rahat vermez!, ama onun rahatsızlığı, pozitivist bilim adamınki gibi ontik değil, etiktir. Etik rahatsızlık, Kendisine kesin inanılan İlâh’ın = Allah’ın emirlerine (= dinine/düzenine) uyulup-uyulmadığına; ontik rahatsızlık, bir İlâh’ın = Allah’ın var olup-olmadığına dairdir.
Ontik şüphe ile etik şüphe = ontik rahatsızlıkla etik rahatsızlık bir ve aynı mıdır?!. Hayır. İlki, İlâh’tan (= Allah’tan); ikincisi, O İlâh’a (= Allah’a) kulluktan şüphe etme, rahatsızlık duymadır.
Yorumlar
Yorum Gönder