DÖNGÜSEL ZAMAN
Dönmekten döngü. Döngü, belli bir zaman sonra, aynı noktaya dönme. Buradaki zaman, lineer (= düz) değil, döngüsel, dairesel ve ânlık; ama her ân, aynı ân değil. “Külle yevmin Hüve fî şe’n. = O, her ân bir iştedir.” (55/29.) Şe’n, iş, durum, hâl. Her iş, O’na varır. Teşbihte hata olmazsa O, bize bir “ping” gönderir; biz de O’nun pingine bir cevap (= pong) göndeririz. Bu hayat, bir “ping pong oyunudur.”!. Buradaki pingi, bir oyun değil de bir bilgisayar terimi, “ANA BİLGİSAYAR’dan, ANA SERVER’den”! = ÜMM-ÜL KİTÂB’tan bir ping atma, bu pinge bir pong (cevap) verme gibi düşünün. Kâinat büyüük bir sistem/ağ; bu ağa bağlı bizler = biz terminaller, ANA BİLGİSAYAR’dan gelen her pinge kendi çapımızda bir cevap veriyoruz, ve bu cevabımız, ANA KİTAB’a = ÜMM-ÜL KİTÂB’a kaydediliyor. İşte bu “alış-verişlerin hepsi” döngüsel; ucu açık değil, toplanıyor, kaydediliyor.
O ANA KİTAB’ta = ÜMM-ÜL KİTÂB’ta hiçbir şey kaybolmadığı gibi, her şey birbiri ile de ilişkilendiriliyor. Bizler burada kimlerle ilişkiye/iletişime girmişsek, bu ilişkiler de ORADA kayıtlı. O ANA KİTAB = ÜMM-ÜL KİTÂB (kıyamet günü) açılınca, tüm bu ilişkiler (= cevaplar, ping ponglar) değerlendirilecek, verdiğimiz cevaplara göre “özgül ağırlığımız” ve yeni yerimiz, yolumuz, yönümüz belirlenecek.
“...ve külle şeyin ahsaynâhu fî imâmin mübîn.” = Biz, her şeyin kaydını apaçık bir şekilde (öncü bir Kitâb’ta = İmâm'da) tutarız. (36/12.)
Sonrasında da, zamanı ortadan kaldırır, = zamanı döngüsel olmaktan çıkarır, sonsuz kılarız. Sonra da herkes, bu sonsuzlukta döngüsel zamanda aldığı ivmeye (= + veya - değere) göre sonsuzluğa (= ebediyete) doğru yol alır. Bilirseniz, şu yaşadığınız (döngüsel) hayat, o sonsuz hayatın küçücük bir ânı/noktası!. Sonra, kimi geriye; kimi de ileriye doğru sonsuzca yol alır; hangi yöne gideceğinizi bu küçücük ânda/noktada yaşadığınız hayatlar = Bana verdiğiniz cevaplar belirler.
...
Başlangıcımızı sonumuza katabilmek. Bebekliğimizi, hatta çok önceki yaşamımızı, ihtiyarlığımızla, hatta çok sonraki yaşamımızla birlikte ele almak ve yaşamak. Buna “bütünsel kimlik veya kişilik” deniyor. Bu kimliğin çook küçük bir bölümüne hâkimiz. Doğum öncesini ve ölüm sonrasını bilmiyoruz; ama ölüm sonrası, doğum öncesi ile buluşacak. Bu buluşmayı, bildiğimiz bu küçücük ara şekillendirecek. Bu “bütünsel kimlik veya kişilik”, zamanı alt ediyor. İçinde yaşadığımız döngüsel zaman, psikolojik kimliğimizi değil fiziksel kimliğimizi (= şeklimizi) etkiliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder