GEÇİM SIKINTISI

Bu dünyada insanın iki sıkıntısı var : Biri, geçim sıkıntısı; diğeri, can sıkıntısı. Geçim sıkıntısı, ekonomik; can sıkıntısı, ontolojik, epistemolojik ve semantik. Bu kısa yazı (= not), geçim sıkıntısına değinecek.

Geçim sıkıntısının başat sebebi, kötü ekonomi yönetimi ve dağıtımdaki (= paylaşımdaki) adâletsizliktir. Ama, tek sebep bu değil. Sûnî (= doğal olmayan, yapay, sahte) ihtiyaçlar da geçim sıkıntısının sebepleri arasında. 

Doğal ihtiyaçlar, yeme-içme (= gıda), barınma-bürünme (= ev, elbise). Bunların dışında o kadar çoook ihtiyacımız var ki, bunlara verdiğimiz (= harcadığımız) para, neredeyse doğal ihtiyaçlarımızı geçiyor; bu yüzden de geçim sıkıntısı çekiyoruz.

Özellikle giyim-kuşamda abartıya kaçmak, 3-5 çift elbise ve ayakkabı ile yetinmemek; evde, ev düzenlemesinde, telefonda, vs. lükse yönelmek; doğal olmayan ihtiyaçları, doğal gibi görmek, geçim sıkıntısının sebepleri arasında.

Bunlar neler?!.

Sözgelimi, ayda telefona, internete, arabanın mazotuna/benzinine verdiğimiz paralar, gıda, giyecek ve kiralara verdiğimiz paraları geçmese de onlara yaklaşıyor. Ben hesap ettim. Ayrı ayrı aylık internet ve telefon ücreti 500-600 TL’den; toplamda 1000-1200 TL’den aşağı değil. Her gün, telefon ve internet şirketlerine ikişer (2’şer) ekmek parası = 20 TL vererek besliyoruz!. Ayda bir depo mazot/benzin yaksak, günlük 100 TL'miz petrol şirketlerine gidiyor. Yüksek gelen elektrik, su, doğal gaz faturaları, vs., derken cepte para kalmıyor. Hele bir de kredi falan çekmişsek = faiz ödüyorsak, küresel şirketler (= bankalar) iliklerimizi soruyor, kanımızı emiyor!.

...

Bir belediye başkanı tutuklandı diye boykot ilân edenler, biraz kötü ekonomi yönetimini; biraz da gereksiz ihtiyaçları üreten ve satan şirketleri boykot etsinler; insanlara bu yönde tavsiye ve telkinlerde bulunsunlar. Yapamazlar, çünkü onlar da o küresel şirketlerden besleniyorlar.

Yeni oruçtan çıktık. Oruç, aklımızı başımıza getiremediyse, daha çook geçim sıkıntısı çekeriz. Bilirsek (= idrak edersek) oruç, hem geçim sıkıntısına hem de can sıkıntısına bire birdir. Bunu, geçim sıkıntısı çekmeyeler anlayamaz; çünkü onlarda geçim sıkıntısı ve başkalarının derdiyle dertlenme derdi yoktur.