İSMİ LÂZIM DEĞİL
Bu yazı ile sizi biri ile tanıştıracağım, ama ismini vermeyeceğim.
O biri :
Neredeyse elinden her iş gelen biri.
Bi çok şeyi, en az uzmanı kadar, belki de uzmanından daha sağlam bilen biri.
Çoğu zaman yaptığı işlerden ücret almayan biri.
Ücret aldığında da, o ücretin çok azını kendine, çoğunu başkalarına harcayan biri.
Üzerinde hiç mülkiyet olmayan biri.
Ne evi var, ne de arabası.
Neredeyse üzerine hiç yeni kıyafet almamış biri. Kıyafetleri ikinci el, pit pazarı malı. Bunlar eskiyince, onları kendi tamir ediyor.
Kendi ekmeğini evinde kendi yapıyor.
Ev eşyaları çok az, olanlar da “antika”; onlar bozulur ya da kırılırsa kendi onarıyor.
Dünyanın ve âhiretin ne olduğunu çok iyi, en azından benden iyi biliyor.
Geçen ay, ki sıcakların 40-45 °C bulduğu günlerdi, ev sahibi ile kirada anlaşamadılar; ev değiştirmek zorunda kaldı. -- Fazla kira vermemek için “kenar semtlerde” oturuyor. -- Taşınırken, eski/25-30 yıllık olan buzdolabı bozulmuş, artık tamiri mümkün olmamış, o sıcaklarda 20 gün buzdolabı olmadan yaşamış; bu yüzden hanımı ile “boşanma noktasına” gelmiş... ve bundan sonra soğuk su içmeyeceğim, diyen biri.
...
Mâlum; Rab, terbiye eden = mürebbî demek.
O da ben de siz de (= hepimiz) ‘Ya Rabbî’! diyoruz.
Onun terbiyesi ile bizim terbiyemiz bir mi; terbiyenin sonuçları yaşantıda gözükmez mi?!.
Veya, o da ben de siz de ‘Ya Rabbî’! dediğimizde, Rabbimiz hangimize daha çok itibar eder?!.
...
Necip Fazıl, Abdülhakim Arvasî ile; Nureddin Topçu, Abdülaziz Bekkine ile tanışınca değişmişler... Ben bu ‘adamı’! 25 yıldır tanıyorum. En uzun telefon görüşmelerimi onunla yapıyorum, saatlerce konuşuyoruz. Ben niye değişmiyorum?!. Haâ o, bende de değişmesi gereken şeyler olduğunu söylüyor. Meselâ, hâlâ cigara içmekte ısrar etmeme çok kızıyor, kendine yazık ediyorsun, vs. diyor. Yeme ve yürüme alışkanlığını bana kazandıran o. Okumalarımız benzer, çoğu konuda düşüncelerimiz uyuşuyor ama onun pratikleri beni fersah fersah geçiyor. Bana : Düşündüklerini uygulamaya koy(a)mazsan : 1. Doğruluğunu test edemezsin. 2. Zamanla unutursun. 3. Onların hazzına varamazsın. 4. Kendinden emin bir şekilde başkalarına aktaramazsın, ... diyor.
Aslında o da beni değiştirmek (eğitmek) istiyor ama ben hâlâ almış olduğum modern eğitimin, alışmış olduğum modern yaşamın kalıplarını (alışkanlıklarını) terk etmemekte ısrar ediyorum.
Bu yüzden yazmaya biraz ara verdim. Kendimle ilgileneceğim. Allah’ın izniyle değişeceğim.
Sizler, hayatınızdan memnunsanız, bu yazıyı dikkate almayın.
Yorumlar
Yorum Gönder