DE!. = SÖYLE!.
Qul = قل. Kâle/Söyle'nin emir kipi.
Kitâb’taki kâle/قال’leri ve türevlerini saymaya kalktım, sayamadım.
يقولون، تقولون، نقول، قلتم، قيل، قلنا، قل، قال، قالا، قالت، قالوا، قولا، قول، قولهم، قولنا، أقول، أتقولون، ليقولن، قائل، سيقولون، سنقول، قولكم، تقول، ...
O dedi, o ikisi dediler, onlar dediler, B/biz dedik; onların demesi; karşılıklı demeler (= söz söylemeler); kavl = söz, sözleşme = mukâvele, ...
Allah dedi = buyurdu = emretti; bize : qul! = de/yin! = söyle/yin! (= anlat/ın!) dedi; ama biz sustuk!.
Kitâb’taki qul’ler! = de’ler! = söyle/yin’ler!, emir değil mi?!. Niye kimseye ve kendimize bişey demiyor, söylemiyoruz?!.
Yoksa, O’nu muhatap almıyor, (hâşâ) O’nu ‘bişey’! yerine koymuyor muyuz?!.
O’nu muhatap almazsak, O da bizi muhatap almaz.
...
Meselâ, “Qul : Hüve-l Allah-u Ehad” veya “Qul : Yâ Eyyüh-el kâfirûn” derken, kiminle konuşuyoruz?!.
O : bize, Benim Bir/Ehad olduğumu kendinize ve başkalarına (Beni Bir’lemeyen ve Bana şirk koşan kâfirlere ve müşriklere) söyleyin, demiyor mu?!.
Kitâb’ı/Kur’ân’ı, hayata dokunan dinamik ve canlı bir okuma ile okumalıyız.
Not : 22 Nisan 2023’de bu konuda bir yazı yazmıştım. O yazının adresi : https://draft.blogger.com/blog/post/edit/6371708412990113227/637975770406835239
Yorumlar
Yorum Gönder