BU GİDİŞ NEREYE?!.
Hayatın (bunca çabanın) anlamı ne, sonunda ne olacak?!.
“Ey insan!. Kesinlikle sen Rabbine kavuşuncaya kadar çalışıp-çabalayıp (= didinip) durmaktasın, ve sonunda O’na varacaksın.” (84/6.)
Âyette çalışıp-çabalama (= didinme), kedh (كدح) kelimesiyle ifâde ediliyor. Bu kelime, sadece bu âyette iki kez kâdihun ve kedhan (كادح/كدحا) şeklinde geçiyor. Râgıb el-İsfehânî, bu kelimeye çok sıkı, çok ağır çalışma ve yorulma anlamı vermiş. (Bknz. El-Müfredât. II. cilt. s. 285.) Sa’y (سعى) de çalışma. Fark nerde?!. Kedhde amaç/anlam yok veya belirsiz; sa’yde “iyi-kötü” (= “belli-belirsiz”) bir amaç/anlam var ama ikisi de amel. (= İş, eylem, davranış, çaba.) Sadece sâlih amellerin amacı/anlamı net. Çabalar (= sa’yler) çeşit çeşit. = “inne sa’yeküm leşettâ.” (92/4.) Bazı sa’ylerin (= sâlih amellerin) sonu meşkûrdur. (17/19. 76/22.) Bazıları da, sa’ylerin iyi (= faydalı) olduğunu sanır/düşünür ama “gün” gelince onların o sa’ylerin iyi ve faydalı olmadığı ortaya çıkar/çıkacak. (18/104.)
Öyle ya da böyle, iyi ya da kötü, amaçlı ya da amaçsız her işin, her çabanın (= her meşguliyetin, amelin = yaşamın) son durağı mîzandır, her çaba (= sa’y ve kedh) mîzana (= ilâhî teraziye) çıkacak ve değerlendirilecektir.
İyi-kötü, amaçlı-amaçsız “bütün işler Allah’a döner, döndürülür.” (8/44.) = وَاِلَى اللّٰهِ تُرْجَعُ الْاُمُور۟
“Gerçek şu ki, insan için çalışmasından başka bir şey yoktur.” (53/39.)
وَاَنْ لَيْسَ لِلْاِنْسَانِ اِلَّا مَا سَعٰىۙ
“O gün insan ne yaptığını anlar/hatırlar.” (79/35.)
يَوْمَ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ مَا سَعٰىۙ
Bugün ne yaptıklarını bilenler/hatırlayanlar, o gün “yaptıklarından dolayı hoşnutturlar.” (88/9.)
لِسَعْيِهَا رَاضِيَةٌۙ
Bugün, ne yaptıkların bilmeyenler/hatırlamayanlar (= kedh ve negatif sa’y), o gün yaptıklarından dolayı bin pişman olacaklar, eyvaah diyecekler. Negatif sa’y = kötülük de, ne yaptığını bilmeyenlerin işi/eylemi/amelidir.
Bilinçli çabalar (sa’yler, sâlih eylemler/işler) adâlet/hak; bazı ‘bilinçli’! ve bilinçsiz çabalar da (sa’yler, kerih/negatif eylemler/işler de) zulm/haksızlık üretir. Salt bilinçsiz ve amaçsız çabaların (kedhlerin) ise, zaten bir kıymet-i harbiyesi = bir değeri yoktur. Çabalara +/- (pozitif/negatif, iyi-kötü) değer veren, niyettir; niyet = bilinç; niyet, çabanın/eylemin/amelin maksadını/amacını belirler. “Ameller, niyetlere göredir.” Hadis.
“Zulmedenler, yeryüzündekilerin tamamı kendilerinin olsa, kurtulmak için onları fidye olarak verirlerdi. Onlar, azabı gördüklerinde çook içten, çook deriin bir pişmanlık duyarlar/duyacaklar. Ancak aralarında hakkaniyetle/adâletle hüküm verilir ve zerre haksızlığa uğratılmazlar.” (10/54.)
Bilinçli olsun-olmasın her işin (= her hayatın) sonu, Rabbimize (= ilâ Rabbike = إلى ربك) varır. (75/12. 84/6.)
Başka bir sığınak ve kaçış (yeri) yoktur!. (75/11.) = “كلا لا وزر.”
“اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَۜ” = O’ndan geldik, O’na döneceğiz. (2/156.)
Burada “anlamı” bulamayanlar (= bilemeyenler), O’na varınca/dönünce, “o anlamı” bulacaklar (= bilecekler), ama artık bu bilgi, hiçbir işe yaramayacak.
Yorumlar
Yorum Gönder