BİR ÂYET

“Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe aslâ birr’e erişemezsiniz. Ne infak ederseniz, Allah onu bilir.”

لَن تَنَالُواْ الْبِرَّ حَتَّى تُنفِقُواْ مِمَّا تُحِبُّونَ وَمَا تُنفِقُواْ مِن شَيْءٍ فَإِنَّ اللّهَ بِهِ عَلِيمٌ

(3/Al-i İmran, 92.)

Birr, sevilen şeylerden üstündür.

Birr, kişiyi “EN SEVİLENE” ulaştırır.

Birr, sadaka, saygı, sadakat, doğruluk, dürüstlük, dindarlık, (Allah’a) itaat ve nezaket demektir; berr, toprak, kara parçası; bürr, buğday (tanesi); ebrar da iyilikler.

İyilik, sevilenlerden (sahip olmak için çaba harcanan) verilenlerle olur.

Sevilen şeyler, çoook çeşitlidir. Para, araba, ev, makam, ilim, onur, itibar, ...

Kişi bunlardan vermedikçe (infak etmedikçe) birr’e ulaşamaz. Birr bulunmadıkça da Allah bulunmaz!. Allah, birr’e “erenlere” “yakındır”; daha doğru tâbir, birr’e erenler, Allah’a yakındır.!. Sevdikleri şeyleri (para, araba, ev, makam, ilim, onur, itibar) sevenler (onlara sahip olmak, onları elde etmek için çalışanlar ama onlardan vazgeçmeyenler), Allah’a yakın olamazlar; çünkü onları Allah’a tercih ederler.

Yarın bunlar (para, araba, ev, makam, ilim, onur, itibar), onları kurtarır!!.

Sevilen ama vazgeçilmeyen (kimseye verilmeyen!) tek ve yegâne Varlık, Allah’tır.

Allah’ın adını kullanarak “çıkar” (para, araba, ev, makam, ilim, onur, itibar) elde edenler, bu süreci tersine çevirenlerdir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET