AKLI ÖTELEMEK

Aklı ötelemek, hayatı ötelemektir.

Eflâtun (Platon), aklı ideler/idealar (öteler) âlemine öteledi, Hegel de tarihe. Böyle yaparak her ikisi de aklı, insandan, insanî tecrübeden kopardılar.

Bizim dini (İslâm’ı) anlamamız da büyük oranda idealist ve tarihsel; gerçekçi (realist!) değil. İslâm’ı tarihte yazılmış kitaplarda, o kitapları yazan akıllarda arıyoruz; o akılları kendi aklımızmış gibi görüyoruz.

El-Kitab farklı.

El-Kitab (Kur'ân), bizi aklımızı kullanmaya, Kitâb’ta olanları hayatımızla tecrübe etmeye teşvik eder.

Kitâb, dün (tarihte) yaşanan olayların aynısıyla bugün bir daha yaşanamayacağı için, “bugün yaşadığın hayatı Benim (Kitâb’ın) ilkelerime göre yaşa = tecrübe et!.” der.

Kitâb’ı anlamak, Onu bugüne taşıyarak mümkün olur; bugün, düne (tarihe) taşınmaz; bugün yaşanınca zaten dün (tarih) olur; tarih (dün), bugün olmaz; dünkü tecrübe aynen bugüne taşınamaz; bugünkü tecrübe düne (tarihe) taşınır; hep böyle olmuştur.

“Kitâb da dünün Kitâb’ı.” demeyin!, O, her günün Kitâb’ı. Onu diğer kitaplardan ayıran en büyük özellik bu. O, o günün ve dünün yaşanan olaylarından haber verse de bunlar, bizim ders ve ibret almamıza, akletmemize/aklımızı kullanmamıza ma’tuf/dönüktür.

Dün kullandığımız aklı bugün kullanmasak = her gün aklımızı kullanmasak, bugünkü yaşamımız nasıl olur?!.

Dünkü aklımızın = tecrübemizin üzerine bugün kullandığımız akıl (tecrübe) değil midir bizi geliştiren; tecrübeli ve bilgili kılan?

Dünkü ya da tarihteki aklımızla yetinseydik, bugünkü hayatımız nasıl olurdu?!.

Birileri de o gün Efendimize, “Biz atalarımızı böyle (bir din üzerinde) bulmadık.” (2/170. 5/104. 7/28. 26/74. 31/21. 43/22-23.) demişlerdi.

Aklımızı geçmişe (düne, tarihe) ve geleceğe öteleyerek bugün yaşadığımız hayatı ıskalamayalım. Bugün yaşadıklarımız zaten geçmiş (tarih) olacak ve gelecekte (âhirette/ötede) önümüze çıkacak, öyle değil mi?!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET