ÖLÜM

Zor konu. Ölümü anlayan hayatı da anlar!.

Ölüm, zamanla kayıtlı olan hayatın sonudur.

Zamansızlık (= Huld), bir başka zor konu. İnşallah o konu hakkında da bişeyler karalayacağım. Bu karalamalar beni bağlar; “kesin doğru” olmayabilir.

Ölüm/ölüş, mevt. Mevtâ ya da meyt, ölü. Vefât, ölüm ânı, buradaki zamanla kayıtlı hâlin sona erişi. Ölüm sonrası, ba’sü ba’del mevt, zamansızlık.

Ölüm, kötü bişey midır.?

Kişiye göre değişir!.

Kişiye nisbet edilmeyen (= kendinde ölüm, bizatihî ölüm) yoktur!. Olsa dahi, onun iyiliğinden ya da kötülüğünden bahsedilemez. 

Meselâ ateş, bizatihî kötü değildir; ateş, yaktığı şeye (oduna ya da insana) göre kötüdür.

Ateş İbrâhim’i yakmamıştı!. İbrâhim’e “kötü” gelmemişti ama oduna (kömüre, kâğıda vs.) ya da “biz odunlara göre” kötüdür ateş, bizi yakar!.

Ölüm de aynı. Bize göre kötü ölüm!. Rûmî ya da Belhî’ye göre (İranlılar Belhî diyor) ya da “şehitliği/şehâdeti göze” alanlara göre kötü değildir ölüm.

Onlara “düğün-bayramdır = şeb-i arûs’tur” ölüm.

Ölmeyen yok; hepimiz öleceğiz. Kimimiz için bir “vuslat”, kimimiz için bir “firak” olacak ölüm!.

Ölümden kim korkar?

Bütün kazanımlarını buraya toplayanlar, yığanlar!.

Karl Marks, emekçiler için, ‘kaybedecek bişeyleri yok ki niye ölümden korksunlar!.’ demişti; tabiî o, ölüm sonrasını düşünerek söylemedi bu sözü; burjuvazi, onlara o kadar acı çektiriyor, zulmediyordu ki ölümden beter!; o, bu burjuvaziyi yıkmak ve proletarya diktatörlüğünü kurmak için ölümü bile göze alırlar anlamında söylemişti bu sözü.

“Müslümanlar”!, burada o kadar çook şey biriktiriyorlar ki, onları kaybetmekten korkuyorlar!. Ölüm, bunların (= öteye gönderilemeyen malların) kaybı anlamına geliyor ve bu yüzden ölümden çoook korkuyorlar!. Ölünce, bişeyleri olmayacağını (kalmayacağını) biliyorlar! 

Mallarını öteye gönderenler, ölümden korkmaz!. Çünkü onlar, ölmeden, Allah için, mallarından ayrılmışlardır. Allah da onlara “ölüm sonrası” çoook mal verecektir. Onlar, Allah’a güvenen = inanan adamlardır. 

Allah’a güvenen = inanan adamlar, ölümden korkmaz!. “Onlar için hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı, akla hayale gelmeyen nimetler vardır.” (Hadis-i Şerif. Buharî, Bed’ül Halk, 8.)

“Hiç kimse  yaptığı iyiliklere karşılık olarak ne gibi mutlulukların (göz aydınlığının = gurretü ayn) beklediğini bilemez.” (32/Secde,17) Rab, çoook cömerttir.

İyilikten nasibi olmayan korkar ölümden.

Ölüm sonrası (ba’sü badel mevt ), sonsuz hayattır. Ölüm sonrasına bir hazırlığı olmayan için ölüm çook korkunç! bişeydir.

Ölünce, göreceğiz.

“Ölmeden önce ölenler ve ölüm sonrasına hazırlıklı olanlar” iyi günler görecek!.

“Ölmeden önce ölme!”, ötede “yaşama!”dır. 

Yaşamlarının tamamını burada tüketenler için, ötede “yaşam” yoktur. "Onlar, ölmek isteyecekler ama haklarında ölüm hükmü verilmeyecek = lâ yugdâ aleyhim feyemûtû!." (35/Fatır, 36.); “çekecekler”!.

“sümme lâ yemûtu fîhâ ve lâ yahyâ = (Onlara) orada ölüm de yok yaşam da.” (87/A’la, 13.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET