DELİ/LİK ve VELİ/LİK

Deli/lik ile veli/lik arasında çok ince bir çizginin olduğu söylenir; ben buna dâhîliği de ilâve ediyorum. Deliler de veliler de dâhîler de “sıra dışı” insanlardır; çok çalışırlar; bu çalışma (gayret ya da yoğunlaşma), delide akıl yitimine; velide akıl aşımına; dâhîde yüksek akıl ritimine sebep olur. Deli de veli de dâhî de bizim gibi sıradan insanlara sıra dışı (anormal) gelir. Deliliği biliyorsunuz. Veliliğe dair şöyle bir hikâye anlatılır. Biliyorsunuz veliler, Allah’tan başkasına güvenmez, bel bağlamazlar. Hikâye bu ya!, bir veli kuyuya düşmüş; kuyunun yakınından geçen bir sürü insan sesi duymuş, biri beni kurtarsın diye bağırmamış, onlardan yardım istememiş (dilenmemiş!); aradan bir zaman geçmiş, bir arslan yelesini kuyuya sarkıtmış ve o yeleye tutunarak kurtulmuş... dâhîler de, buna benzer! yardımlar gelince “müşküllerini”! çözüyor, “olağanüstü buluşlar” gerçekleştiriyor ve biz sıradan insanları şaşırtıyor, hayretler içinde bırakıyorlar.

Delilik neyse ne! de, velilik ve dâhîlik bizler için büyük nimet.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET