KENDİLİK ARAYIŞI

Kendilik arayışı, istikrarlı bir kimlik arayışıdır; kendi öz-ünü arama, bulma çabasıdır.

Öz, nerededir?!.

“Çekirdektedir”!.

Çekirdek çatlayınca (= yarılınca) “meyveler” oluşuyor. Çatlama (= yarılma) Arapçada iki kelime ile karşılanır. FLQ/Feleqa (= فلق) ve FTR/Fatara (= فطر). İnfilâk, patlama; iftar, açma; fıtrat (= ﻓﻄﺮﺕ) da yaratılış, hilkat.

“Qul: Eûzü bi Rabb-il Felaq. = De ki: Felaq’ın Rabbine sığınırım.” (113/1.) “min şerri mâ halaq. = Yaratılanların şerrinden.” (= kötülüğünden. 113/2.)

Kâinat ve içinde de bizler, (bilinmeyen) bir “öz-den = çekirdekten”! “patladık”!. (Büyük patlama = Bing Bang.); dağıldık (= yaratıldık); öz-ümüzü = kendimizi arıyoruz. Görünen kısmımız, kabuğumuz; öz-ümüz, derinde. Öz-ümüzü bulmak için kâinatı ve kendimizi kazıyoruz, kâinatta ve kendi üzerimizde “arkeoloji/kazı” yapıyoruz. Bu kazı, belki de hiç bitmeyecek ama aslâ da terk edilemeyecek bir kazı.

Arıyoruz, çünkü hâlâ ara/dayız, ara/maktayız. Ara/da olmak, ara/mak değil, kararsızlıktır. Ara/mak, ara/da olmayı (= kararsız kalmayı) terk etmek ve bir yöne = bir kıbleye meylederek/yönelerek, öz-ne (= fâil, kul) olmaktır. Öz-ne (= fâil) olmak, 'öz-üm nedir?' diye kendi kendine sormaktır; öz-neliğe aday olmayan, bu sorunun peşine düşmez. 

Öz-neliği (= kendiliği) arayan adam, öz-ü bozulmamış, içine (= öz-üne, fıtratına) GDO (= atık, kötülük) katılmamış OLAN'nın, öz-gürün (= öz-ü gürün = fâil-i muhtarın) peşindedir.

Kendilik arayışı budur. Bu da ÖZ-ÜNE hiç bir atık (= yabancı madde) katılmamış = SAMED (= SAF) OLAN’ı aramak ve bulmakla (O'na kul olmakla) mümkündür. O, bulunamazsa (= O'na kul olunmazsa), kendilik de bulunamaz; kimse de kendi olamaz.

Ara/madan, bulunmaz; ara/da (= kararsız) olanlar, ara/mayanlar veya ara/maktan korkanlardır. 

Kendi hâlinde = kendi olarak yaşama, kişinin Rabbi ile yaşamasıdır; “...ile yaşama”, “...e doğru yaşama” ile mümkündür. Sağlam, istikrarlı = kararlı sığınak, sadece O’dur. = “ilâ rabbike yevmeizin-il müstekar.” (75/12). Yönü/kıblesi Rabbe doğru olmayanların, istikrarlı = kararlı bir sığınak bulması ve kendi olması mümkün değildir.

O’nun dışında hiçbir kimse istikrarlı (= kendi içinde kararlı) değildir, eksiktir ve bu eksiğini/eksikliğini (= kimliğini, kendiliğini) tamamlayacak “bişeyler” arar.

O, bulunmadan (= O'na kul olunmadan) kendilik (= istikrarlı bir kimlik) de bulunamaz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

DİKKATLİ/DİKKATLE DİNLEMEK