AHLÂK'IN KAYNAĞI ve MAKSADI

Ünlü, meşhur İlâhiyat Profesörü M.Ö., YouTube’daki son videosunda ahlâk’ı konu almış ve Tövbe Sûresinin 111. âyetini merkeze alarak, İslâm Ahlâk’ını ödül-ceza (= tedbir, ihtiyat) ve çıkar ahlâkına dayandırmış!.

Önce âyet. 

“Allah, kendi yolunda savaşarak ölen ve öldüren Mü’minlerin canlarını ve mallarını cennet karşılığında satın almıştır. Bu, Tevrat’ta, İncil’de ve Kur'an’da da gerçek olan (= geçen) bir söz vermedir. Allah’tan daha iyi, sözünde duran kim olabilir?!. O halde, O’nunla yapmış olduğunuz bu alış-verişten dolayı sevinin. İşte büyük kazanç = başarı budur.”

Malı geçtik, can satın alınınca, ortada bir can = insan kalır mı; kalırsa, o can ne olur, nereye gider?!.

Mal ve can, “gerçekte” kimindir?!. Allah’ınsa; Allah, Kendi malını ve canını bizden niye satın alır?!.

Beyefendi, Kantçı imiş; çıkarcı (= teleolojik) ahlâk taraftarı değil, ödev ahlâkı (= deontolojik ahlâk) taraftarı imiş!.

Ödev ahlâkı (= deontolojik ahlâk), otonom ahlâk imiş. Otonom/i, özerklik, muhtariyet demek. “Allah’sız”!, otonomi, özerklik veya muhtariyet mümkün müdür?!.

Ahlâk : Allah Rızası (= Allah) için iş yapma demektir. O Allah, (aynı zamanda) Kendi Rızası için iş yapanı hesapsız rızıklandırandır. (Bknz. 3/37.)

Mü’min, Allah Rızası (= Allah) için iş yapınca, “doğal olarak” hesapsız rızıklan/dırıl/acağını (= cennete gireceğini) bilir; bu, çıkar (= cennet) için iş yapma demek değildir.

Mü’min, sadece deontolojik ahlâka göre iş yaparsa, (hâşâ) Allah’ı yok saymış olur. Bu ahlâk (= Kant ahlâkı), seküler ve hümanist bir ahlâktır; Kant bile bu ahlâkı “beğenmemiş”!, “inanca yer açmak için bilgiyi inkâr ettim.” demiştir.

Ne demektir, “inanca yer açmak için bilgiyi inkâr ettim.”, demek?!. Allah’a inanmak için kendimi inkâr ettim, demektir. İnsanda bulunan bu kavramlardan inanç, Allah’la ilişkili; bilgi, insanla ilişkili mefhumlardır. Burada sanki!, Allah söz konusu olunca, insan söz konusu olmaz, de/nil/mek isteniyor; ama Allah, insan da söz konusu (bi sözün konusu) olsun istiyor.

Dinsiz ahlâk, mümkün değil. Bu cümleyi şöyle de yazabilirim : Dinsiz, ahlâk mümkün değil. = Allah’sız ahlâk, mümkün değil; bunu Kant da görmüştü ama Kant’ı okuyanlar, göremiyorlar.

Susayım diyorum ama susamıyorum. Bütün suç benim mi?!.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

DİKKATLİ/DİKKATLE DİNLEMEK