SOYULMUŞ SOĞANA DÖNMEK!.

Soyulmuş soğana dönmek, iflâs etmek. Donu dahil her şeyini kaybetmek.

Doğumda, böyle bir hâldeyiz, çırılçıplağız. Ölümde de üstümüze sadece kefen örtüyorlar. Ben, bu deyimi (= “Soyulmuş Soğana Dönmek.” deyimini) hem lafız = düz (zâhir) anlamıyla, hem de sembolik (bâtın) anlamıyla kısaca ele alacağım.

Âdem Babamız ve Havvâ Anamız, Rablerinin Emrini (= Sözünü) değil de, şeytanın sözünü (= vesvesesini) dinleyince, üzerindekiler birden “yok oldu” ve kendilerini (= bedenlerini) cennet yaprakları ile örttüler. (Bknz. 7/22.) Bu, meselenin lafız = düz (zâhir) anlamı; bir de meselenin sembolik (bâtın) anlamı var, o da şöyle :

Söz dinlememekte ısrar edersek, yarın, soyulmuş soğana dönebiliriz; hatta ve hatta, elbiselerimizi kaybetmekle kalmayız, derilerimiz de yüzülebilir...

...

Efendimiz : “gerçek müflis” kimdir, biliyor musunuz diye sormuştu da ashabı : bizim aramızda müflis, parası-pulu olmayandır, ama yine de Sen, en iyisini bilirsin, demişlerdi.  Allah Rasûlü : “Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekât, vb. ibâdetlerin sevabıyla gelip, fakat şuna söven, buna zina isnat veya iftira eden, şunun malını yiyen, bunun kanını döken, bu sebeple iyiliklerinin sevabı ona-buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse de hak sahiplerinin günahları kendisine yüklenen; sonra da cehenneme atılan kimsedir.” buyurdular. (Müslim, Birr 59. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyamet 2) buyurmuştu.

İşte size, soyulmuş soğana dönmenin dik alâsı.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

DİKKATLİ/DİKKATLE DİNLEMEK