NASIL OLUYO?!...

Ne oluyor veya nasıl oluyor da bu kadar insan, bu kadar farklı şekilde davranabiliyor. Bu yazı, insanlarda davranış farklılıklarına değinecek. Fiziksel farklılıklar, genetik, iklime, coğrafyaya ve beslenmeye bağlı.

Davranış farklılıklarını dört aşamaya ayıracağım.

1. Algı 》Tepki.

2. Algı 》Duygu 》Tepki.

3. Algı 》Duygu 》Bilgi 》Tepki.

4. Algı 》Duygu 》Bilgi 》İnanç 》Tepki.

Önce, bu aşamalarda geçen terimleri kısaca tanımlayayım.

Algı : Dış dünyadan, bizi dışa açan beş duyu (= göz, kulak, dil, deri, burun) kapısı ile içimize aldığımız veriler.

Duygu : Algılarımızın içimizde oluşturduğu olumlu-olumsuz hâller.

Bilgi : Bu hâllerin sınıflandırılması (gruplandırılması), iyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlış şeklinde değerlendirilmesi.

İnanç : Bildiklerimizden emîn olunması. İyinin, güzelin, doğrunun yapılması; kötünün, çirkinin ve yanlışın terk edilmesi.

Tepki : 

a) Duygusuz tepki = Anlık Refleks. = 1. Hâl. 

b) Duygulu tepki  = Korku, irkilme, nefret etme veya yakınlık gösterme, sevme, gibi çok fazla deneyim içermeyen hâller. 

c) Bilgili = Akıllı tepki = Davranış.

d) İmanlı-inançlı tepki = Sâlih Amel.

d, hepisini kapsar; c, d’yi kapsamaz; b, c ve d’yi kapsamaz...

Yukarıdaki 4 grubun, içerde (= sinir sisteminde ve beyinde) kısa-uzun dolaşımı ve oluşumu olur; bunun nerede ve nasıl olduğu, nörologların/sinir bilimcilerin ve beyin bilimcilerin işi; kabaca söylersem, 1. gruptaki algılar, belki beyne bile gitmiyor, girmiyor. 2. gruptaki algılar, belki beynin kabuk kısmına dokunuyor. 3. gruptaki algılar, beyinde tur atıyor. 4. gruptaki algılar da “beynin merkezi”, (belki de kalp!) tarafından “değerlendiriliyor.”!

Beyne veri (= bilgi) girişi arttıkça, beyin daha çok çalışıyor ve her veri, önceki verilerle ilişki kuruyor, haberleşiyor. Hafızaya danışılıyor, tecrübeye (tarihe) değer veriliyor, vs...

Değerlendirme ve karar verme işinde, ya beyindeki (bilinmeyen) bir merkez ya da kalp etkin. Kalp sürekli (uykuda da) etkin, uyumuyor. “Tetikte”!. 

...

Her insan, her olaya, yukarıdaki farklılıklardan ötürü aynı tepkiyi, vermiyor. Bu farklılıklar, o dört aşamanın her birinde neredeyse sonsuz denebilecek kadar çok. Algı, daha çok mekândan (= dış dünyadan); duygu, bilgi ve inanç da daha çok zamandan besleniyor. Çook kısa süreli tepki (= refleks), 1. grup insanlarda; sâkinlik = sükûnet (= ağırbaşlılık) da, daha çok 3. ve 4. grup insanlarda görülüyor.

İşte böyle. Her insan farklı (= özel). Umarım, doğru özetledim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM