SİRÂCEN MÜNÎRÂ

Sirâcen Münîrâ : Işık saçan bir kandil. (33/46)

Sirâc kelimesi, Kitâb’ta dört yerde geçer. Furkan, 61. Ahzab, 46. Nuh, 16 ve Nebe, 13.

Münîr kelimesi ise, altı yerde geçer. Kelimenin kökü Nûr’dur, nâr da (= ateş de) aynı köktür. Kitâb’taki Nâr, Nûr ve Münîr’in toplamı 194’tür.

Furkan 61’deki sirâc, Güneş’tir; peşinden Ay gelir ve ikisine de münîr denir. Güneş, gündüz; Ay, gece aydınlatır; ama Ay, ışığını yine Güneş’ten alır.

İnsandaki akıl, Ay gibidir.

Peygamberlerdeki akıl ise Güneş gibidir.

Güneş, ışığını “yanarak kendi”! yapar ama onu yakan = ona o enerjiyi veren Bir’i elbette vardır.

Bizlerdeki akıl, Ay’a (= Peygambere); Ay’daki akıl da (= Peygamberdeki akıl da) Güneş’e tâbîdir.

Ay ve Güneş olmadan aydınlanmaya çalışan akıl, mum kadar bile ışık veremez/saçamaz.

Nûr Sûresi 40. âyette böyle kimseler için, “elini uzatsa bile (kendi) elini dahî göremez.” denir. 

“Allah bir kimseye Nûr (= akıl) vermemişse, onun aydınlıktan bir nasibi de yoktur.” (24/40 âyet sonu)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM