KE = (ك)

Ke, Arapçadaki benzetme edatı veya harf-i ceri.

Benzetme, misal/örnek verme, sanki deme; bişeyi başka bişeye benzeterek açıklamadır.

Dil yetersiz olunca, benzetmeye (misâle, mesele) başvurulur.

Hâşâ, Allah’ın Dili (= Kelâm’ı) yetersiz değildir; öyleyse, Allah niye benzetmeye (misâle, mesele) başvurur?!.

Biz, daha iyi anlayalım, “bişekilde bir kıyas yapalım, yapabilelim.” diye. Bizim dilimiz yetersiz; bu dil, her şeyi açıklayamıyor, bu yüzden de metaforlara, sembollere (işaretlere, remizlere, rumuzlara, sanki’lere) ihtiyaç duyuluyor.

Aşağıdaki âyeti (42/11) anlamak, teşbih ve tenzih meselesini anlamakla ilgilidir; bunun önemli bir işareti de, ke (ك)’dir. O’nun (= Allah’ın) benzeri (= misli) hiçbir şey yoktur = “leyse kemisliHî şey’ün.” Âyetteki ke (ك)’yi, kaldırırsak, anlam yine “O’nun (= Allah’ın) benzeri (= misli) hiçbir şey yoktur.” demek olur. Buradaki ke (ك), vurgu, te’kîd içindir; misil, gibi, benzer veya sanki anlamındadır; O değil de sanki O’nun gibi, O’na benzer, demektir.

“Allah katında, İsâ’nın misâli, Âdem’in misâli gibidir. = inne mesele İsâ, ınde-llahi kemeseli Âdem.” (3/59.) Buradaki ke (ك)’de de benzer bir durum vardır.

Ama, “leyse kemisliHî şey’ün.” (42/11)’daki “leyse”, olumsuzluk edâtıdır ve mübtedâya haberdir; O’nun (benzerinin) benzeri dahî yoktur, demektir. Leyse’nin kullanımı ile ilgili, Dr. Mehmet Hadin Turâbi’nin Smart Journal’daki makalesine bakılabilir. (7/52, 2021.)

...

Yaratılmış varlığa -1, Yaratıcı varlığa +1 dersek; -1 = +1 olamaz; -1 ≠ +1 olur. Eşitliğin iki tarafının da karesini alırsak, 1 = 1 olur. (Vahdet-i Vücûd veya Tanrı = Doğa. Spinoza). Ama biz, ne yaratılmış varlığın, ne de Yaratıcı Varlık’ın karesini hiçbir zaman alamayız; dolayısıyla da O’nu hiçbir şeye ‘benzetemeyiz’ = hiçbir şeyle eşitleyemeyiz.

Benzer olmayan (= farklı) kutuplar birbirlerini çekerler; aynı (= benzer olan) kutuplar da birbirlerini iterler. Allah ile (yaratılmış) varlık, birbirlerine benzemezler, dolayısıyla birbirlerini çekerler.

“Göklerin ve yerin fıtratını belirleyen ( onları yaran/ayıran, yaratan = Fâtır olan), Allah’tır. O, size, kendinizden çiftler, hayvanlardan da çiftler yaratandır; orada sizi bir düzen içinde üretendir. O’na benzer hiçbir şey yoktur. O, her şeyi Duyan, her şeyi Gören’dir.” (42/11.)

Hata yaptıysam, Rabbim affede.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM