ZİHİN-BEDEN PROBLEMİ

Bu problem, kadim bir problem; ucu, tââ “ben problemine” kadar gider.

Beden, fiziğin; zihin, metafiziğin alanına girer. Zihinde, bilgi ve bilinç problemi de baş gösterir ve iş, ben (bilen) ile dünya (bilinen) meselesine kadar varır.

Schopenhauer, buna “dünya düğümü veya sarmalı/dolaşıklığı” (= der Weltknoten) demişti.

Bu mesele, temelde varlık-mâhiyet ayırımı meselesidir.

Görünürde (= zâhirde) zihni, beden sarmalar; zihin, beyin aracılığı ile bedene dolanır; ama bâtında, işler tersine döner. Beden, zihni; zihin, bedeni terk edince, Allah-u A’lem, zihin, ruh hâlini alır veya başka bir âlemde bedenlenir.

...

Burada, bu “zor sarmalla = dualite ile = ikilikle veya paradoxla yaşarız ve bu problemi bitürlü çözemeyiz!.

Bu problem bir yanıyla, fert ve toplum (= ben ve sen), bir yanıyla da Yaratıcı-yaratılan problemine de yansır.

İman da bu problemde, “bir karar verme” olarak görünür.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM