DİN NEDİR?!.

Din, akıl mı, duygu mu, ikisi de mi?!.

İkisi de ama daha çok akıl.

İkisi de değildir, imandır; denebilir. O zaman, iman nedir? sorusu sorulur ve imanı, ya akla ya da duyguya yaslamak zorunda kalırız.

Duygular, olumlu da olumsuz da olurlar ama akıl olumsuz olmaz. Dine (sırf) duygu dersek, âhiret, ya umuda ya da hınç (rövanş) almaya dönüşür. (Umut, buradaki sevdiklerimizle orada kavuşmak; rövanş, burada hesap soramadıklarımızdan orada hesap sormak.)

Akıl, bu iki hesabı elbet yapar ama onları da aşar.

Akıl, sürekli arar, arayışı bitmez, aramaktan da usanmaz, yorulmaz; duygular ise gelip-geçicidir (= anlıktır). Uzun ya da kısa, biten (= sona eren) bir hayat, neticede dünya gibi biten (çook uzuuun) bir hayattır; âhiret ise, bitmeyen bir hayattır. Sürekli arama olmasa, aranan bulununca, hayat anlamsızlaşır.

Her arayış ve her buluş, insanı “mutlu” eder; bunu da sadece akıl yapabilir.

“Cebrail (as.) Hazret-i Âdem babamıza taraf-ı İlahiden akıl, hayâ ve din olmak üzere üç hediye getirmiş ve ‘Bunlardan birini tercih et!’ demiş. O da aklı tercih etmiş. Cebrail (a.s), din ve hayâ’yı geri götürmek istemiş ama onlar; ‘Bizim akılla beraber olmamız, yaradılışımızın gereğidir; akıl neredeyse biz de oradayız.’ demişler.”

"İlimle az amel faydalı olur; ilimsiz çok amel kıymetsizdir." (Deylemî)

"Âlim kimsenin ameli az da olsa kabul edilir; cahil kimsenin ameli çok da olsa reddedilir." (Usûlu Kâfî)

İnsan, kendisine “içeriden” ve “dışarıdan” gelen bilgileri uyumlaştırabilirse, tutarlı ve mutmain olur, kafası ve kalbi karışmaz. 

Peygamberler, insana “dışarıdan”, akıl insana “içeriden” bilgi verir.

“Akıl, ‘iç Peygamber’; Peygamber, ‘dış akıldır.’”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM