KONTUR veya KONTÜR

Kontur, mekânsal; kontür, zamansaldır.

Mekânsal kontur, en çok resimde kullanılır; resmin “sınır çizgilerini” belirler. Toplu resimlerde, bir resmi, öbür resimlerden ayıran çizgidir kontur. Natürmort resimlerde elma ile armudu ayıran çizgi, kontur çizgisidir. Terziler, bir kumaşı kesmek için çizim yaparlar ya, işte o çizgilere, kontur çizgileri denir. 

Kontür ise, belli bir zaman dilimini (örneğin 60 saniyeyi), 1 (bir) birim almanın karşılığıdır. 50 kontürüm kalmış diyen biri, 50 dakikalık konuşma sürem kalmış, demiş olur.

Beyin, hem mekânsal hem de zamansal çalışır. Bilgi, beyinde (= bellekte), mekânsal ve zamansal “ilerler”!. Çabuk öğrenmede, neredeyse zaman ‘yok’! gibidir; beyindeki sinir hücreleri çoook hızlı çalışır; beyne (= belleğe) bilgi alma ve beyinden (= bellekten) dışarıya bilgi verme çoook hızlı gerçekleşir. (Saniyenin milyarda biri gibi!.)

Geç öğrenenlerde bu hız çook yavaştır. Çünkü, onların beyinleri antrenmansızdır.

Çok okumak (= görmek, sohbet etmek = dinlemek, gezmek vb. etkinlikler) beyne antrenman yaptırır. (= hız kazandırır).

Neredeyse, bedenlerimiz gibi beyinlerimiz de obez oldu, alıyor, vermiyor; bütün bilgileri düzensiz bir şekilde depoluyor. (Amel = eylem yok.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM