TERK HAKKINDA ŞERH

Terki (= kendini bırakmayı), iki boyutta anlamak lâzım : İnsanî boyut ve İlâhî boyut; ben insanî boyutu şerh edeceğim. 

Ana-baba (= eşler), birbirlerine bedenlerini (= bedenlerinde olan şeyi = can suyunu) terk ederek = bırakarak, yeni bir can (= beden) meydana getirirler. Anne, babanın (= eşinin) terk ettiği o “suyu = can suyunu”, alır ve belli bir süre besler, sonra da onu yavrusuna verir = terk eder.

Kardeşlerin yakınlığı = akrabalığı da aynı yolla gerçekleşir. Kardeşlerin birbirlerine eş olamamasına, birbirleri ile evlenmesinin haram = yasak olmasına buradan da bakılabilir.

İlâhî anlamdaki terke, benim sözcük dağarcığım yetmiyor, yetmez de; kim, kime neyi terk ediyor, bilmiyorum; ama şunu biliyorum : burada bize her şeyimizi O veriyor, biz O’na hiçbir şey vermiyoruz, O’nun verdiği şeyleri sahipleniyor ve O’nun için terk etmiyoruz. Muhtemelen, terk etmeyince de O, bizim için yaratacağı “yeni hayatı” zor bir hayat olarak yaratacak. Bilelim ki, bizim bişeyleri terk etmemize O’nun ihtiyacı yok; O, bunu bizim için, bizim iki âlemdeki iyiliğimiz için = mutluluğumuz için istiyor. Tüm varlığını (= canını) Kendi için (= dini için) terk edenleri (= şehidleri), ölümsüz kılacağını va’dediyor. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM