SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
Her yer, her ülke, Amerika veya Avrupa standardında yaşasa, dünyanın kaynakları tüm insanlara yetmez.
Dün, odun yakıyorduk; kömüre geçtik; sonra petrole; şimdi de nükleere geçmeye çalışıyoruz. Odunu elde etmek, kömürü elde etmekten; kömürü elde etmek, petrolü elde etmekten kolaydı; nükleer ise çook daha pahalı/maliyetli ve çoook daha tehlikeli. Gıdaya ve suya ulaşmak (bulmak), her geçen gün zorlaşıyor. Küresel ısınma yüzünden buzullar eriyor = doğal felâketler (= depremler, seller, yangınlar vb.), savaşlar ve insanlar arasındaki farklar artıyor.
Konforumuzdan = rahatımızdan vazgeçmeden, çareyi insan sayısındaki azalmada arıyoruz. Böyle = bu bir tür kalkınma sürdürülemez.
Altta kalanın canı çıksın; yeter ki biz üste çıkalım.
“İnsan, insanın (kardeşi değil) kurdudur. = Homo, homini lupus.” (Thomas Hobbes)
Bu kalkınma, yedikçe doymayan aç kurtlar ve kurbanlık kuzular üretiyor (=yetiştiriyor).
Yorumlar
Yorum Gönder