VAROLUŞ SANCISI

Siz buna 'Varlık Sancısı' veya 'Çağın Bunalımı' da diyebilirsiniz. 

Bu çağda, böyle bir bunalım yaşanmadan var olunamaz ve nasıl yaşanacağı da bilinemez. Ama çağın insanı, istisnaları hariç, bu bunalımdan bir türlü kurtulamıyor. Modern bilim ve felsefe bu bunalıma çare üretemiyor. Bunalan insanlar, psikiyatristlere gidiyor. Psikiyatri (psikoloji, kişisel gelişim dahil), modern insanı kendi içine hapsediyor, çare yine sende diyor; felsefe ise insanı dışa, bir bilinmeze doğru savuruyor. (= ifrat ve tefrit.)

Umut, dinde.

Din, insanı bu varoluş (= anlam) bunalımından inşiraha çağırıyor. Gönlün, İslâm’a yönelmesi, inşirahtır. İnşirah, rahatlama, ferahlık, için/gönlün açılması, genişlemesi ve sıkışıklıktan/sıkıntıdan (= ruhsal bunalımdan) kurtulmasıdır.

İnşirah için bunalım bir ön şarttır. Çağ, bunalımı yaşıyor ama İslâm’dan (= Tevhîd’den) uzak durunca, bu bunalımdan bi türlü çıkamıyor.

Bilim (psikoloji) ve felsefe, dinin yerini tutmuyor.

ŞRH fiili Kitâb’ta beş yerde geçer. (Enam, 125. Nahl, 106. Tâ-Hâ, 25. Zümer, 22. İnşirah, 1.)

Kişinin gönlüne ferahlık girince (= kişi, inşirahla tanışınca) belini büken yükü hafifler. (yüküne vedâ eder.) = “ve veda’na anke vizrak.” (94/2-3.)

Adı (= şânı) da yücelir. = “ve refe’anâ leke zikrak.” (94/4.) İnsanlar nezdinde değeri artar.

Zorluk yoksa, kolaylık da yoktur. Zorluk, kolaylıkla beraberdir. “fe-inne mea-l usri yüsrâ.” (94/5.)

(Bak!, tekrar ediyorum.) Zorluk yoksa, kolaylık da yoktur. Zorluk, kolaylıkla beraberdir. “inne mea-l usri yüsrâ.” (94/6.)

İşi artık kolay kıldım ve rahatladım diye yatma!.

Boş kaldığında (bir işi bitirdiğinde), işe yarar başka bir iş yap, tekrar yorul!. = “fe-izâ ferağte fensab.” (94/7.)

Ve, sadece Rabbine rağbet et!. (= yönel!.) = “ve ilâ rabbike ferğab.” (94/8.)

Senin sıkıntını (= bunalımını) sadece Rabbin giderir.

Modern dünya, Rabbi/ni unuttuğu için bunalımdan çıkamıyor. Bilimi mürebbî olarak görüyor; Rabbin Bilgisine (= Vahyine) güvenmiyor!. Varoluşçu filozoflar da psikologlar/psikiyatrlar da yeni bunalımlar üretiyorlar, ürettiler...

...

Elâ ye’alemu men Halaq?!. = Yaratan, bilmez mi?!.

Yaratan bilmezse, yaratılan hiç bilemez. Modern bilim ve felsefe, o kadar bilgisiz ki yaratıldığını bile bilmiyor; kendisi de bi sinek bile yaratamıyor!. (Bknz. 22/73.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET