DİKKAT!...

Elâ!... (2/17. 39/5.)

Bu ifâdeye “iyi bilin!” anlamı veriliyor; doğru, yanlış değil, ama bence bu ifâdenin gerçek anlamı : dikkat edin, dikkatli olun, uyanık olun!, olmalı.

Dikkat neden gerekli?!.

Hele de bu çağda o kadar dikkat çeliciler = dağıtıcılar var ki, insanoğlu bi çook şeyi dikkatsiz = düşünmeden yapıyor; dolayısıyla da tehlikeyi fark edemiyor.

Modern şeytanlar, önümüze o kadar sinsi tuzaklar kuruyorlar ki, çoğu zaman biz onları tehlikesiz! sanıyoruz.

Meselâ, bozguncuları, ıslah ve ihyâ ediciler olarak görüyoruz. “Dikkat edin! (= elâ), onlar fesatçıdır ama/lâkin siz farkında değilsiniz.”  (2/17.)  Oysa “onlar, biz ıslah edicileriz, derler.” (2/16.) “Onlara : insanların inandığı gibi siz de inanın dense; biz bu süfehânın (= ahmakların, geri zekâlıların) inandığı gibi mi inanacağız?!, derler. Dikkat edin! (= elâ), asıl ahmak (= beyinsiz) onlardır ama onlar bu ahmaklıklarını bilmezler.” (2/13.) “onlar, inananlarla karşılaştıklarında (biz de) ‘inandık’ derler; ama şeytanları ile baş başa olduklarında/kaldıklarında biz sizinleyiz = sizinle beraberiz; biz onlarla (= o inananlarla) alay ediyoruz (= onları kandırıyoruz), derler.” (2/14.)

Siz, biz (= hepimiz) bu tiplere dikkat edelim, bunları iyi tanıyalım!.

Onları unutmamak için de, Bakara Sûresinin 2. sayfasını (6 ilâ 11. ayetleri) en az günde bir kere (namazlarda da olabilir) okuyalım.

Dikkat dağınıklığı sadece çocuklarda yok; bizde/hepimizde de var, ve modern şeytanlar bizi buralardan vuruyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET