İRONİ
Kelime, Fransızcadan dilimize geçmiş, bizde mizah ile karşılanıyor; mizahta güldürü/gülmece ve nükte/latîfe var, ironide ise ince alay.
İroni de bitür bir söz sanatıdır.
İronide :
Muhatap değişebilir. “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!.”
Söylenen söz = kelime, farklı bir anlamda kullanılabilir.
Sözü söyleyen, başkasının sözünü farklı bir bağlamda söyleyebilir.
Çok zordur ama bu üç hâl aynı ânda olabilir.
İroni, sözdeki muğlaklığın, müphemliğin (= belirsizliğin) bitür göstergesidir. İroniye, açık konuşmanın her zaman mümkün olmadığı durumlarda başvurulur.
...
Sözü söyleyen, kimseden çekinmiyorsa (korkmuyorsa), sözünü açık-seçik (= mübîn) bir şekilde söyler.
Kur'ân’da ironiye (= ince alaya) başvurulmaz; Allah, muğlâk, müphem, kapalı konuşmaz, kimseden korkmaz, O’nun Sözü/Kelâmı olan Kur'ân, Mübîn bir Kitâb’tır. (15/1. 5/15.)
Elçi Muhammed (a.s.) da, apaçık bir uyarıcıdır. = Nezîrun Mübîn.
Şeytan da, apaçık bir düşmandır. = Aduvvün Mübîn.
Mübîn nedir?!. İki şeyin = doğru ile yanlışın arasını (= beyne) ayıran, onları net ve âşikar bir şekilde gösterendir. Mübîn (= مبين), beyne (= بين)’nin mimli mastarıdır; beyan ve beyanât da aynı köktür.
İşte, beyandaki, beyanâttaki kastî = teammüdî müphemliğe, muğlaklığa veya kapalılığa ironi denir.
İroniye, bazen karşıdaki muhatabın anlayışını sınamak için, bazen de muhataptan çekinildiği (= korkulduğu) için başvurulur.
Rabbimiz Allah, hem muhatabının anlayış düzeyini bilip ona göre konuştuğu, hem de kimseden korkmadığı için ironiye başvurmaz.
Mübîn olan Kitâb (= Kur'ân), herkese düzeyine göre hitap eder; Onun sonsuz anlam katmanları vardır, hiçbir katman da ötekiler ile çelişmez.
Bu Kitâb, en güzel Sözdür; Muhkem (= açık hükümlü), Müteşâbih (= anlamları iç-içe, birbirine benzerli = çok anlamlı); mesânî (= anlam tekrarlı) (39/24.); aslâ çelişki (= ıvec) içermeyen Arapça bir Kitâb’dır. (39/28.)
Kur'ân, muhatabını iyi bir Mü’min yaptığı gibi iyi bir söz ustası da yapar.
Kur'ân’ın talebesi olmak, bir insan için çook büyük, en büyük şereftir.
Yorumlar
Yorum Gönder