ISTIRÂB = IZDIRÂB

Kişinin çektiği maddî-manevî acı, üzüntü, keder, dert. 

Maddî ızdıraplar geçici; manevî ızdırap ise kalıcıdır. Manevî ızdırabı, ontolojik = varoluşsal anlamı (= hayatın anlamını) bulamayanlar çekerler; onlar, kendilerini bu dünyaya fırlatılmış, sahipsiz ve çaresiz bireyler olarak görürler.

Manevî açıdan “öyle ya da böyle bir anlamı ucundan yakalamak” için, elimizdeki TEK İMKÂN dindir. Çünkü, din dışındaki hiçbir bilgi = bilginin imkânı VARLIĞI bütünüyle kuşatamaz. Doğru dinin Sahibi olan İLÂH, tüm VARLIĞI yaratmış ve tüm ARŞI kuşatmıştır.

O İLÂH’ın bildirmesi olmasa, tüm keskin zekâlar ve parlak filozoflar bir araya gelseler, kendilerini ve başka kişileri bu manevî ızdıraptan kurtaramazlar; Tanrı’yı öldüren Nietzsche, bunun en görünür ve en bilinen örneğidir. Nietzsche, Tanrı’yı öldürdü = Tanrı için yaşamayı reddetti ama bir at için veya çook acınacak bir şekilde öldü.

Gerçek Tanrı inkâr edilirse, kişinin tanrısı at (ot) olur, ata (ota) dönüşür. Nietzsche, üstün insan = ubermensch peşindeydi ama aklını ve beden sağlığını yitirerek öldü. Bir başka rivayete göre de, çamura batmış bir atı kurtarırken (çukura yuvarlanarak) öldü.

Varoluşsal (= ontik) anlam bulunamazsa, çekilen ızdırap, insanı, üstün insan =  ubermensch yapmadığı gibi alçaltarak mahveder ve rezil eder.

Ne garipdir ki, çoğu “insan”!, hayvanlar gibi yaşayarak böyle bir ızdırabı = böyle bir derdi fark edemiyor bile!.

İnsan olmak, önce bu ızdırabı = bu derdi fark etmek, sonra da bu ızdırabın = bu derdin üstesinden gelmek, gelebilmektir. Şöyle de söylenebilir : Bu ızdırabı = bu derdi fark etmek, düşüşün (= hubûtun) ve günahın farkına varmak; bu ızdırabın = bu derdin üstesinden gelmek de, günahlardan tövbe ederek Rabbe = Rabbin Emrine (= dinine) ilticâ etmektir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET