HAYIR

Hayır :

1. Olmaz. Yok. Lâ. 

2. İyilik. Hayır-Hasenât. 

Ben ikincisinden söz edeceğim ama sanki, birincinin ikinci, ikincinin de birinci ile bir ilişkisi (= hiç yoksa bile bir teğet noktası) var gibi!. Her ikisinin de Türkçede yazılışı ve okunuşu aynı. Arapça hayrın = خير’ın, lâ,  yok, hayır anlamı yok. Tehayyür (تخير) = seçim/seçme de aynı kök. Vâkıa, 20. âyette, “ve fâkihetin mimmâ yetehayyerûn = seçtikleri (= beğendikleri) her çeşit meyve.” Kalem, 38’de de “inne leküm fîhi kemâ tehayyerûn = seçtiğiniz (= beğendiğiniz) her şey sizindir.” şeklinde cennetliklerden söz edilirken bu kök kullanılır. İhtiyar (= seçim/tercih yapma) da bu kökten. Yaşlılara da ihtiyar diyoruz; herhâlde onlar, gençlerden daha iyi seçim yapıyorlar. Ne zaman camiiye gitsem, cemaatin geneli ihtiyarlardan oluşuyor!. Batıkent’te sıra dışı bir camii var = Köroğlu Camii, oraya dün ikindi namazına gittim; 1,5 saf insan vardı, her hâlde en genci bendim; düşünün, ben bile 60 yaşındayım.

Bence, hayır (= iyilik) yapmadan önce, kötülüğe hayır (= lâ) dememiz gerekiyor; aynen Allah’ı kabul etmek, O’na evet demek için, diğer ilâhlara hayır (= lâ) dediğimiz gibi.

Hayır (خير) kelimesi Kitâb’ta 196 kez geçer; hem iyilik hem de hayırlı = iyi iş ve davranış anlamındadır.

Hayır = iyilik yapan, burada kimseden (özellikle iyilik yaptığı kimseden), bir karşılık beklemez; hayır, Allah için yapılır ve karşılığı Allah’tan beklenir. Gerçekten Allah için hayır yapana, kimse burada bir karşılık veremez, buna gücü yetmez; eğer hayır yapan, yaptığı hayır için burada birilerinden bir karşılık bekliyorsa, yaptığı o hayrı küçültür.

Yapılan hayrın, maddî olarak küçük olması önemli değildir; onu Allah = iyi niyet ve samimiyet (= sadece Allah için verme/yapma) büyütür. Maddî olarak büyük hayır verenlerin (de), niyet ve samimiyetleri küçükse (kötü ise!), onu da Allah küçültür, hatta yok sayar.

Niyette = kafada, ‘bu insan ne kadar iyi bir insan desinler (= gösteriş)’ yoksa, insanların geçtiği yoldan küçük bir engeli kaldırmak da bir hayırdır; zalimin karşısında hakkı = hakikati haykırmak da...

“Ey iman edenler!. Rukû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır yapın ki kurtuluşa erebilesiniz.”

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا ارْكَعُوا وَاسْجُدُوا وَاعْبُدُوا رَبَّكُمْ وَافْعَلُوا الْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ 

(Hacc, 77.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET