GAYE

Bişeye, B/birine odaklanma, aynı zamanda o şeyi, O/onu amaç = hedef = gaye olarak belirlemedir.

Amaç = hedef = gaye belirlemeyi, en ilkel düzeyde avcının, avına tüfeğini/okunu doğrultması olarak da düşünebiliriz. Amaç, avlanmak ise (= karın doyurmak veya avla övünmekse), tüfeğin/okun hedefi avdır (= tavşandır, geyiktir, vs.)...

Karın doyunca, hedef (= gaye) değişir. En ideal hedef, ulaşılması en güç olan hedef hâline gelir ve artık tüm eylemlerimiz bu hedefe yönelik olur. Ara hedeflerde oyalananlar, “ağır”! adamlardır. Ağır adamların kafası ağır çalışır. Ölümü gören, öleceğini bilen adamlar, acele ederler ve ara hedeflerde oyalanmazlar, bir ân önce ideal hedefe yönelmeye gayret ederler.

Ara hedefleri de biraz açayım. Ünlü olmak, kudretli olmak, zengin olmak, bilgili olmak, yönetici olmak, vs. İdeal hedef bulunmamışsa, ara hedefler, kişiyi epey oyalar; bulunmuşsa, tüm ara hedefler hedef olmaktan çıkar, birer araca dönüşürler, o ideal hedef için kullanılır hâle gelirler ve hepsi ideal hedefe göre ayarlanırlar.

İlkel insanda ok veya taş, hedef olan av için nasıl bir araçsa; “gelişmiş insanda” da kudret, zenginlik, bilgi, ün/ünvan, ideal hedef için birer araç olur.

Araçsallaştırılamayan (= araca dönüştürülemeyen) en ideal hedef, Tanrı’dır; Tanrı dışındaki her şey, O’na ulaşmak için araç olarak kullanılabilir.

Tanrı’nın Kendi dışında bir hedefi yoktur. Tanrı’nın tüm varlığı yaratmadaki hedefi : iradeli bir varlık olan insandır, bu insanın denenmesidir. 

O’nun ölümü ve hayatı yaratması, hangimizin daha güzel iş = amel (= ahsenü amelâ) yapacağının görmek, bizi denemek, bizi bize göstermek içindir. (Bknz  67/2.)

O, (bize göre) daha önce, iradeli varlıklar olan meleklerinde bu “denemeyi” yapmış; (yine bize göre) şimdi de, son yarattığı (= halife) varlık olan insanda bu denemeyi yapmaktadır. Önceki denemeyi başarı ile geçenler melek; geçemeyip başarısız olanlar da şeytan olmuş = şeytanlaşmıştır; bu denemenin sonucu ise henüz açıklanmamıştır ama başarısız olanlar, şeytanlarla birlikte cehennemde olacaklardır.

“... Ben, kesinlikle cehennemi cinler ve insanlarla dolduracağım.” = “le emleenne cehenneme minel cinneti ven nâsi ecmaîn.” (11/119. 32/13.) Ayrıca Bknz. 19/68.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET