SÜLEYMAN (a.s.)'IN ATLARI

Sâd, 33’de Süleyman (a.s.), atların bacaklarını ve boyunlarını mesh etmeye/sıvazlamaya başladı (= kesmeye), denir. A. Fikri Yavuz meshi, kesmek olarak anlar ve öyle çevirir. Süleyman (a.s.)’ın at (= mal) sevgisi, Ona Allah’ı unutturan bir sevgidir, O, atlarla “oyalanmaktadır”; (Bu sevgi, beni Rabbime ibadetten = kulluktan alıkoydu. A. F. Yavuz.) Bu yüzden onlarla ilgimi/ilişkimi “kestim”; artık onlarla o kadar ilgilenmeyeceğim, der. Diğer meal sahipleri, onlar (= atlar = mal) bana Rabbimi hatırlattığı için onları/atları bu kadar seviyorum, şeklinde meal verirler. Bu da doğru. 34. âyette, önüne konulan ceset Ona ölümü hatırlatır ve tövbe eder. Neden?!. Malla (= atlarla) çok fazla oyalandığı için. 35. âyette istediği mülk, “maddî mülk/mal” değildir. Nitekim, rüzgârların, zincirlere bağlanmış yapı ustası yabancıların (= şeytanların) emrine verilmesi bunu gösterir.

O, başlangıçta (nisbeten) atlara bağlıyken; şimdi kendisine bağlı bir sürü güç (= rüzgârlar, karıncalar ve şeytanlar) var, olmuş!...

Kimin emrindeyseniz, o sizi kendine; kendine bağlı olanları da size bağlar.

Basit varlıklara bağlılık, basitliktir.

Ata bağlı olanlar, ata; ite bağlı olanlar ite, ... bağlanır.

Bağlılıklarımızı gözden geçirmeli, bir ân önce Mülkün Sahibine bağlanmalıyız!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET