GAYB
Gayb : Görünmeyen. Bilinmeyen. Zıttı : Şehâdet. Şehâdet : Görünen. Bilinen.
Görünme-Bilinme, şekle = biçime = sûrete bürünme. Görünmeme-Bilinmeme, şekle = biçime = sûrete bürünmeme.
Biz, bedenle görünüyoruz; ruhumuzun bir şekli = biçimi = sûreti yok; belki de var ama biz bilmiyoruz!.
Bizim için, bütün gaybî varlıklar da böyle.
Bazıları, bu gaybî varlıkları görebiliyor/muş!. Efendimiz, Cebrâl’i görmüştü.
...
Biçimleşme (= biçimlenme = sûretlenme), yaratmadan sonradır. Yaratma, biçimli ve biçimsiz tüm varlığı kapsar; biz, biçimli varlıkları görür; biçimsiz varlıkları göremeyiz. (Bknz. 7/11.)
Bu âyette, “sizi yarattık, sonra biçim verdik...” denir; demek ki biçim verme, yaratmadan sonradır; Allah (bize göre) tüm biçimli ve biçimsiz (= görünen-görünmeyen = şuhûdî ve gaybî) varlıkları yaratandır.
Biçimsiz varlıkları bizim havsalamız (= aklımız ve muhayyilemiz) kavrayamaz.
...
Materyalistler (= maddiyyûn), aklımın ve muhayyilemin (= havsalamın) kavrayamadığı varlıklara inanmam diyenlerdir. Onlara : ‘bana aklının biçimini göster.’ demek lâzımdır. Gösterseler gösterseler beyni gösterebilirler, ama beyin, akıl değil ki; hayvanlarda da beyin var.
“Hayvan beyinliler!.”
Yorumlar
Yorum Gönder