KİME GÜVENEBİLİRİZ?!.
Bebekken annemize, biraz büyüyünce babamıza, sonra da soyumuza-sopumuza, milletimize, devletimize ve ümmetimize güveniyoruz.
Başımıza öyle hâller geliyor ki, ne anamızın-babamızın ve soyumuzun-sopumuzun, ne de milletimizin ve devletimizin elinden bişey gelmiyor.
Gazze’de olduğu gibi sadece Rabbimize güvenmek mecburiyetinde kalıyoruz.
Dışarıdan bakınca, Rabbimizin de bize “bişey yapmadığını” (yapamadığını!) görüyoruz!; ya çook acele ediyoruz ya da şaşı görüyoruz = körüz.
Var mı, güveneceğimiz başka biri?!.
Güvenme, inanmadır. Rabbimiz bizi “yarı yolda” komaz; yeter ki acele etmeyelim, sabredelim; ölümü de bir felâket (bir yok oluş) olarak görmeyelim.
Yorumlar
Yorum Gönder