BEN ve SEN

Ben, dört şekilde şekillenir : 

1. Kendini büyük gören (= megaloman) ben. 

2. Kendini küçük gören (= aşağılayan) ben. 

3. İki uç arasında gidip-gelen ben. 

4. Sen’deki duruma göre vaziyet alan ben.

Buradaki Sen : Benim gibi sen ve Tanrı’ya atıf yapan Sen (= Martin Buber) şeklinde iki çeşittir.

Benim gibi sen’ler de bana benzer, benim gibi “istikrarsızdırlar.”!.

En iyi ben, ‘Tanrı Olan Sen’e göre ben’imi ayarlayayım!.’

Din (= İslâm) bunu, aşağıdan yukarıya (= sonsuza) hem ben’im gibi ben, hem "Sen’in gibi ben"! olan Hz. Muhammed (a.s.)’da (ve diğer Resullerde/Elçilerde) modellemiştir.

Ben, Tanrı ile bağlantısını, bağını koparır ve O’na saygı duymaz, kulluk yapmazsa, ya kendini küçük görür ya da megalomanlaşır.

Kendini küçük gören (= aşağılayan) ben’in, işe yarar bir iş (= salih amel) yapması ve kimseye bir faydasının dokunması mümkün değildir. 

Kendini büyük gören (megaloman) ben’in de, eninde-sonunda tanrılaşması mukadderdir.

Tanrı’ya kul olan ben ise, her geçen gün, “tanrısallaşır”! ama hiç bir zaman Tanrı’lığa soyunmaz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET