PİŞKİN

Ekmeğin, pidenin pişkin olması yanında insanın da pişkin olmasından söz edilir. Kelime insanla ilgili kullanıldığında “biraz” olumsuz anlam kazanır; hem deneyim (= alışkanlık) hem de yüzsüzlük (= pişkinlik) anlamına gelir. Burada, ikinci anlam ele alınacak.

Bir insan nasıl pişkin olur?!. Deneyimine (gücüne?!) güvenerek suçlu (kabahatli, hatalı) olduğu hâlde suçunu (kabahatini) kabul etmemekte ısrar ederse.

Suç (kabahat, hata), başkasını/başkalarını olumsuz etkileyen sonuçtur.

Tüm dünyada enflasyon, dar ve sabit gelirli kesimleri olumsuz etkiliyor. Zenginler de enflasyonu fırsat bilip, bunu fırsata (= büyük kazançlara) çeviriyorlar.

Bu enflasyonun sebebi kim, ne?!.

Küresel kriz. 

Küresel kriz neden çıkıyor, bu ayrı bir tartışma ama bu konuyla alâkasız da değil. 

Küresel kriz, tüm dünyada %5-6 enflasyona sebep olurken, bizde %70-80, hatta 100-150 enflasyona yol açıyor. 

Demek ki bizde bir hata var, suçlu biziz ama bu suçu kimse üzerine almak istemiyor. Bu suçu biz, kucağımızda bulduk, çözeceğiz, diyorlar.

Pes doğrusu.

...

10 ay önceki genel seçimlerde musluk sonuna kadar açıldı, hazine tamtakır-kara bakır yapıldı; sıcak para için KKM’a (= Kur Korumalı Mevduata) geçildi. Büyük oranda (büyük mükelleflerin) vergiler(in)den vazgeçildi. Oy için, EYT’ye (= Erken Yaşta Emekliliğe) onay verildi. Sigorta, prim affı yapılandırmaları vs. yapıldı. Çünkü o seçimde kazanma hırsı çook yüksekti. O seçime hayat-memat meselesi olarak bakılıyordu. Bu seçim, o kadar hayatî! görülmüyor, yerel, ama kaybedilirse, düşüş kaçınılmaz olacak.

Umarım, bu seçimde bu millet bunu görecek.