LAFZA-İ CELÂL

Bu tamlama, sadece Allah lafzı ve ismi için kullanılır.

Lafızla isim aynı anlama gelmez.

Lafız, içinde anlam (= ruh) barındırmaz, barındırmayabilir.

Ama Allah Lafzı (= Lafza-i Celâl), hep = her zaman anlam barındırır; ama herkes O anlamı fark edemez ve boş lafzı tekrar eder-durur; çoğu zikirler de bu şekilde yapılır. 

Anlam barındıran lafza, isim denir. 

Allah’ın sonsuz sayıda güzel isimleri (= Esmâ-ül Hüsnâ) vardır; bunların hepsini = hepsinin manalarını = anlamlarını Allah İsmi kendinde toplar. 

Kimse, Allah İsminin hakkını tam manasıyla veremez. İsmi hakkıyla tam verilemeyenin, Zâtı’nın hakkı hiç verilemez.

...

Marifetullah

Allah’ın bizler tarafından tanınması (bilinmesi).

Allah, Zâtı ile bilinemez, tanınamaz; İsim, Sıfat ve Efâli ile bilinebilir, tanınabilir.

Allah İsmini kullanarak kurduğumuz her yargı cümlesi (= önerme), O’nun Sıfat ve Efâl’ine dairdir.

Allah-u Ekber (= Allah En Büyüktür.), dediğimizde EN BÜYÜK olma Sıfatını (= Kibriyâlığı) sadece O’na hasrediyoruz. 

Sübhânellah, dediğimizde SÜBHÂN’lığı (= her türlü eksiklikten/noksanlıktan uzak olmaklığı) sadece O’na hasrediyoruz. 

Elhamdülillah, dediğimizde HAMD’ı (= övgüyü) sadece O’na hasrediyoruz.

Efâl olarak da, biz ve içinde yaşadığımız tüm kâinatı O’nun Efâl’i olarak görüyoruz.

Efâl’den Sıfat’lara, Sıfat’lardan Zât’a gitmek esastır ama biz daha Efâl’i = yaratılışı, yaratılanları O’na hasredememişiz, kaldı ki sıra Sıfat’lara gelsin.

Kimi kelâm ekolü/okulu Sıfat’ları da Efâl’den sayar. 

Dilbilgisinde isim, fiil (çoğulu efâl) ve sıfat ayrıdır. İsim, özne ve nesne olabilir, ama Allah İsmi aslâ nesne olamaz, O hep Fâil’dir. O’nun bu Fiilleri (Eylemleri), O’nda En Güzel Sıfatların (= İsimlerin, özelliklerin) bizde ‘oluşmasına’! yol açar. Yoksa, O’nda önceden olan, sonradan olan = tamamlanan bişey yoktur. O  Zâtı itibariyle, SAMED’dir.

Ben, ma’rifetullah erdim diyen biri (akıllı biri bunu söylemez), bilgisini (irfanını) putlaştırarak erdiğiyle yetiniyor ve bildiğini sandığı İlah’a = Allah’a tapınıyordur; bu hâl, onu belli bir süre sonra dondurur ve öldürür.

Allah, sonsuzca arzulanan, Kendisine sürekli tapınılan, Kendisinden başka hiçbir şeyin ve hiç kimsenin insan susuzluğunu kes(e)mediği yegâne İlâh’tır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET