KALPTE OLAN

Kalp, insanın en değerli, en hassas yeridir; bir anlamda orada ne varsa, insan odur.

İnsan kalbinde dört (4) oda bulunur; her bir odada da bir kral oturur. Sağ ve sol odacıklar, vücuttaki kirli kanı toplar; sağ ve sol kulakçıklar temizlenen kanı vücuda yeniden salarlar. 

Her kalpte madden hem kirli kan hem temiz kan; ma’nen de belli oranlarda küfür ve iman vardır. 

Beden, temiz kanla (= helâl gıda ile) beslenir; haram (= helâl/temiz olmayan gıda) da kanı kirletir.

Temiz kanın bedeni beslediği gibi, temiz bilgi de kalbi (= ruhu) besler. İman, kalpteki temiz (tertemiz); küfür = şirk ise, kirli (pis) bilgidir. Bunu, bilginin saflığı, arılığı, temizliği ve kirliliği olarak da anlayabiliriz. İman, saf, arı-duru, temiz, insanı rahatsız etmeyen bilgi iken; küfür = şirk, insanı tedirgin/rahatsız eden bilgidir.

Bilgi akıldadır demeyin; akıl, bilgiyi toplar ve işler, temizini-kirlisini ayırır ve kalbe gönderir; kalbin kirli kanı topladığı, temiz kanı bedene gönderdiği gibi.

...

Hiç kimse yalnız/tek başına yaşayamıyor, etraf kir-pas, mikrop dolu ve bunlar hepimize sirayet ediyor. Kalbimizde iman varsa (= kalbimiz temizse, imanda hassassa, imana duyarlıysa) bu kir-pas ve mikrop ânında kalpte temizleniyor; değilse, bu kir-pas ve mikrop kalbimizde yer/yurt ediniyor. Kitâb buna “gâsiyetü kulubühüm = kalp katılaşması” (39/22.) der. Bu katılaşma, kirdendir, pastandır.

Şirk, kalpte zerre miktarda temiz yerin kalmamasıdır.

İman, kalpte temiz kalan yerin farkına varma, kirden (küfürden, şirkten) tiksinme, Rabbin Emrini/Zikrini duyunca ürperme ve yumuşamadır. (teqşeırru ve telînu, 39/23.)

Zerre miktarda temizlik, kişideki imanın işaretidir, o kişi için bir umuttur. %100 temiz kalplilik Efendimize hasdır.

“Ben, bana emredilenleri yapmasam (namaz kılmasam, oruç tutmasam, vb.) da kalbim temizdir.” diyenler de kalplerine bakmayı ve kalplerinde olan her şeyi bilen Bir’inin olduğunu bilmeliler.

...

Bir modelleme : “Lâ ilâhe illâ Allah Muhammed-ür Rasûlüllah” Sözü ile iman edilir ve İslâm dairesine girilir. Bu daire geniştir ama bu dairenin merkezi ile çeperi aynı (değerde) değildir. Çepere yakın olanların her ân daire dışına çıkma ihtimalleri vardır. Merkeze yaklaşma/yakınlaşma, sâlih amelle = ibâdetlerle mümkün.