Mİ'RAC

Mi’rac, urûc’tan (belki oruc da buradan esinlenilmiş?!) yukarı çıkmak, yükselmek anlamında; yükseğe merdivenle (şimdi asansörle) çıkıldığı için merdiven anlamı da var.

Merdiven veya asansörle yukarı (katlara) çıkmayanlarımız yoktur; zenginlerimiz, yüksek katları tercih ediyor. Çok katlı binalar (rezidanslar) moda oldu. Bodrumlarda, kotlarda ‘garibanlar’ oturuyor.

Ama mi’rac böyle bişey değil. O, ma’nevî  bir yükseliştir. Ona, normal merdiven veya asansörle çıkılmıyor, çıkılmaz. Efendimizin Mi’raca çıktığı “âletin”! adına Burak deniyor, Muhakkikler bu Burak’ı, ahlâk olarak okuyorlar, anlıyorlar.

Namazın Mü’minin mi’racı olması, namaz kılan Mü’minin, iyi bir ahlâkî yaşam için ne yapması gerektiğine dair ahlâkî (= İslâmî) ilkeleri (= tâlimatları) Rabbinden alması ve bunları (bireysel ve sosyal/toplumsal) hayatında uygulaması (ferdî ve cemaatle kılınan namazlar!) olarak görmek, okumak ve namazı bu şuurla (bilinçle) kılmak içindir. Namaz bu şuurla kılınırsa, zannımca ‘her gün bir basamak’ çıkılır. “İdeal basamak, Efendimizin çıktığı basamaktır.” (= Huzur-u İlâhî’dir.) Hiçbirimiz Oraya kadar çıkamaz, çıkamayacaktır, O, güzel ahlâkı tamamlamıştır; bizde çook eksikler var. 

Mi’racı böyle, kademeli bir çıkış olarak anlamamız icabeder. İnşallah, bu kısa not, bazı yanlış anlamaları da düzeltmiştir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET