MEDENİYET ve 18 MART

Çanakkale Savaşı’nı kastederek, ‘medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.’ demişti Âkif. Bugün (yarın) 18 Mart. Âkif’in sözünü ettiği medeniyete karşı yaptığımız o savaşın yıldönümü.

Bugün bizler, medeniyeti, uygarlık karşılığında kıllanıyoruz ve uygarlığın karşısına da barbarlığı koyuyoruz. İbn-i Haldun buna hadaret demişti; karşıtı da bedâvetti.

Dünya nüfusunun neredeyse %75-80’i şehirlerde (medinelerde) yaşıyor; köylerde yaşayan %20-25 de şehirlerle irtibat kuruyor; televizyonun ve telefonun girmediği köy (mezra, yayla) kalmadı.

Soru şu : Şehir, insanı medenî (= uygar) kılabiliyor mu ve neden neredeyse her şehirde aynı medeniyet var?!. Ben, doğuda ve batıda 3-5 şehre gittim, yeni şehirler hep aynı; turistler yeni şehirleri gezmiyorlar; endüstri çağı öncesi kurulmuş şehirleri merak ediyorlar.

Şehirlerin insanları medenî kılıp-kılmadığını bilmiyorum ama çoğu insanı yalnız kıldığını, yalnızlaştırdığını biliyorum. 

Şehirde yaşayan çoğu insan, kalabalıklar içinde yalnız yaşıyor.

Hele bu internet dünyasında evinde bile yalnız; soğuk-buzlu cama (tlf, tv, bilgisayar) bakıyor.

Yalnızlık, bencillik üretiyor; toplumsallığı ve toplumsal değerleri çökertiyor.

“Vatan, Millet, Sakarya ve Din”, belli bir nesil sonra nostaljiye dönecek, sonra da unutulup-gidecek!.

İnsan, yalnızken sığınacağı “bişeyi”! arar; “bulduğu o şey, doğru bişey” değilse, ya yanlış şeylere sığınır; ya da benim benden başka sığınacağım bişey yok, diyerek kendini üstün görmeye (= übermensch, Nietszche), diğer insanlar üzerinde hegemonya (baskı) kurmaya başlar (kalkar).

İçinde yaşadığımız medeniyet, âdeta bir tanrılar savaşının arenasına dönüşmüş. Bu tanrıların dişleri savaşa savaşa dökülmüş; en azmanı, en dişlisi, en açgözlüsü de Mamon. (= Para tanrısı)

Paranın (maddî zenginliğin) medeniyet getireceğine inananlar, Mamon’a tapıyorlar; devasa binalar, yollar, köprüler, tüneller, şehirler ve silahlar yapıyorlar. Mamon’u kızdırırlarsa, Mamon bu silâhlarla bu binaları, bu yolları, bu köprüleri, bu şehirleri içinde yaşayan insanlarla birlikte mahvediyor.

Mamon’a tapan bu insanlar, paranın inşa edeceği medeniyet için o kadar yoğun çalışıyorlar ki, sonunda sağlıklarından oluyorlar ama Mamon, onlara devasa Şehir Hastaneleri de inşa ediyor ve bu insanlara bir âmentü esası gibi ‘paranın açamayacağı kapı, halledemeyeceği iş yoktur.’ dedirtiyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET