CİBRİL HADİSİ

Hadis ma’lum. Cibril = Cebrail = Vahiy Meleği, İslâm, İman ve İhsan kavramlarını Efendimize sorar ve Efendimizin verdiği cevapları tasdik eder, sonra da gider.

Ben, bu kısa yazıda bu üç kavramın birbirleri ile ilişkisine değineceğim. Önce, bu kavramların sözlük anlamlarını kısaca vereyim.

İslâm, teslim olma.

İman, güvenme, inanma.

İhsan, işi severek ve güzel yapma.

Birine güvenmeden, gönüllü teslim olunur mu?!.

Silâh zoruyla teslimiyet de (zor kullanarak da) yok mu?!.

Ama dinde zorlama, dine gir(dir)mek için silah kullanma söz konusu bile olamaz.

Din = dindar olma işi, gönüllü bir teslimiyet işidir.

Güvendiğimiz birinin dediğini mi, yoksa bizi zorla teslim alan birinin dediğini mi severek-isteyerek ve güzel bir şekilde yaparız?!.

İman, teslimiyetten önceki güvendir. Allah’a güvenmeden, O’na = O’nun emirlerine (= dinine = İslâm’a) teslim olunmaz.

(Haâ, adam öyle ya da böyle bişekilde teslim olmuş, teslim olunca da yaşadıkları onda bir güven duygusu oluşturmuş olabilir; o zaman da teslimiyet (islam olma), güvenden (inanmadan) önce gelir.)

Kişinin içinde kendisini teslim alana (veya teslim ettiğine) karşı (hâlâ/bitürlü) zerre kadar güven oluşmamışsa, kişi, o kişinin emir ve yasaklarını yaparken gönüllü yapmaz, fırsatını bulduğu ân kaytarır-kaçar, değil mi?!.

Ama kişi, ister güvenmeden (gönülsüz, inanmadan, zorla) teslim olsun, ister güvenerek (gönüllü, inanarak, kendi rızasıyla) teslim olsun, teslim (islam) olunca huzurlu ise = bu teslimiyetten memnun ise, teslim olduğu K/kişinin emir ve yasaklarını güzelce ve özen göstererek de yapar (= ihsan) ve bu işten teslim olan da ‘teslim alan’! da razı olur, ortada hiçbir sorun kalmaz.

...

Kişi, ben kimseye teslim olmuyorum = kimseye güvenmiyorum = kendi kendimi yöneteceğim = kimsenin sözünü dinlemiyorum = ben kendime kendim ‘bir din’! kuracağım diyorsa = kendi nefsini ilâh ediniyorsa, ona da bir sözüm yok!.

Allah’tan başka ilâhlara güvenenlere, güvendikleri o ilâhlar (= tağutlar ve putlar) bu dünyada da öbür dünyada da huzur vermez. (= vermiyor, vermeyecek).

...

Bu Hadisi = bu Hadisteki kavramları bağlamından kopararak, (bağlam: Cibril’in bize bu kavramların birbirleri ile ilişkisini öğretmek, bunları yarıştırtmak değil) onlara kapsam biçip; İman mı İslâm’ı, İslâm mı İman’ı kapsar diyerek, işi mecrasından çıkarmaya çalışanlar var ve olmuş; öyle “ciddî”!, ciddî olduğu kadar da ayrıştırıcı kelâmî tartışmalar yapılmış ki, neredeyse Hadis hizipleşmelere (mezhepleşmelere) bile sebep olmuş!.

Kadim İman-Amel tartışmasını bu kadar sade (= basit ve özet) bir şekilde anlatan başka bir metin hatırlamıyorum.

Hadisin son bölümü, kıyametle ilgili. Efendimizin bu konuda cevabı: Sorulan, Sorandan daha çok bilgi sahibi değildir, şeklindedir. (Kıyametin bilgisi sadece Allah’a aittir.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET