HALK OYUNA BAŞVURMA

Halk oyuna başvurmanın iki yolu var : Seçim ve Referandum. Hafta sonu seçim var; yerel yöneticileri seçeceğiz. Seçimle genel (= merkezî) ve yerel (= mahallî) yöneticiler seçilir. Referandum ise, genel (= merkezî) yönetimin (= hükûmetin) kritik kararlarda halkın görüşüne (reyine/oyuna) başvurmasıdır.

Geçmişte Özal, siyasî yasaklar kalksın mı kalkmasın mı diye; yakın zamanda Erdoğan, parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçilsin mi geçişmesin mi diye, referandumlar yaptılar.

Seçimde, önümüze adaylar (partiler) çıkar; referandumda, kritik kararlar. Bu Pazar yapılacak seçimle birlikte referandum da yapılabilirdi.

Neyin referandumu?!.

Ülke, Gazze’ye (= Filistin’e) duyarlı bir ekip tarafından yönetiliyor. Emînim, bu ekip karar vermekte zorlanıyor, kıvranıyordur.

Erdoğan’ın yerinde ben olsaydım, bu seçimle birlikte Gazze’ye askerî harekât düzenleyelim mi, düzenleyelim mi, referandumunu da yapardım. Bu, hem dünya kamuoyu açısından hem de Erdoğan’ın samimiyeti açısından çoook ses getirirdi; ‘one minute’ü kat kat aşardı. Anlaşılan Erdoğan’ın da onun siyasî danışmanlarının da aklına böyle bişey gelmemiş; gelseydi, Erdoğan’ın siyasî kariyeri patlardı. Muhtemelen bu yüzden, ona kızan insanları da kazanırdı.

Belki referandum başkanlık seçimleri ve referandumu gibi %50’yi bulmaz veya üstüne çıkmazdı ama çoook ciddî bir samimiyet testi olur, vebal da azalırdı. ‘Ben istedim ama halk izin vermedi’ mazereti, çok ciddî bir mazeret olurdu. 

Bu yapılmadı, bu yüzden bu Pazar yapılacak seçim, bir uyarı niteliği taşıyabilir. Aradaki fark %3-5; bu farkı, “küskünler”, aleyhe dönüştürebilir. 

Hayırlısı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET