MÂÛN SÛRESİ

Bu sûre, adını komşunun komşuya ödünç verdiği ‘kap-kacaktan’ alır; mâûn da iâre gibidir; mâûnun sınırı yok.

Mâûnu engelleyenler :

Dini yalanlayanlardır. (= yükezzibu bid-dîn).

Gördün mü onları?!. (= e-raeytellezî).

Bak işte ordalar. (= fe zélikellezî).

Onlar, yetimi itip-kakanlardır. (= yedu’ul yetîm). 

Onlar, yoksulu doyurmayanlardır. (= ve lâ yehuddu alâ taâm’il miskîn).

(Bir de namaz kılarlar!.) 

Yazıklar olsun, böyle = bu şekilde namaz kılanlara!. (= fe fevlül lil musallîn).

(Esasen, buradaki namaz/salât değil, kara para ve vicdan aklamak için oluşturulan yardımlaşma dernek ve vakıfları  = modern-kapitalist ‘sosyal sorumluluk ve gönüllülük’ projeleri).

Onların bu yaptığı salât (= onların dernek ve vakıfları, projeleri), sırf reklam ve gösteriş ve daha çok kazanmak içindir. (= ellezîne hüm yürâûn).

Onlar, gerçekte, gerçek mâûnu (= karşılıksız yardımı, ödünç bişey vermeyi) engellerler. (= ve yemneûne-l mâûn).

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET