ĞÂSİQ

Bu kelime, Kitâb’ta dört yerde geçer. (İsrâ, 78. Sâd, 57. Nebe, 25 ve Felaq, 3.) Ben Felaq 3’deki anlamına değineceğim. Orada, “ve min şerri ğâsiqın izâ veqab” şeklinde geçer ve karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden anlamı verilir.

Ğasqın karanlık anlamı yanında, irin (Nebe, 25.); kokuşmuşluk (Sâd, 57.) anlamı da vardır. Veqab ise çukur demektir; Kitâb’ta sadece Felaq, 3’de geçer.

Şimdi, “ve min şerri ğâsiqın izâ veqab”a : bağlama da (sûre bütünlüğüne de) dikkat ederek, fizîkî/doğal değil de sosyolojik/toplumsal (ve siyasî!) bir anlam veremez miyiz?!.

Verirsek, verebilirsek, bu nasıl bir anlam olur, olabilir?!. Muhtemelen şöyle: Şafağın Rabbine sığınırım. (Felaq, şafak demektir. Şafak, karanlık sonrası aydınlıktır.) Yarattığı mahlukların (= şeylerin) şerrinden. (Onlar, o kadar şerli hâle geldiler ki, toplum ‘irin gibi’! kokuştu ve karanlık bir çukura düştü.) Ben, bu kokuşmuşluktan ve bataklıktan (uzak kalmak için) şafağın Rabbi olan Allah’a sığınırım. Onlar, o kadar şerliler ki nefesleri (= söz ve yazıları) ile düğüm atıyorlar (= insanları büyülüyorlar, uyutuyorlar = medya; onları şerli akitlere mahkum ediyorlar.) (Üstelik) Hasetlikte, hasetçilikte de  yarışıyorlar.

Çok keyfî bir yorum mu oldu?!. Olduysa, Rabbim affetsin. Ben bu sûreden bunu anlıyorum. Bence, doğal gece şerli değil; buradaki gece de doğal gece değil; ‘gündüzü geceye çeviren’ şerli insanların dünyası.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET