KELİMELER-KAVRAMLAR
Kur'ân’ı (= İslâm’ı) anlamada dil (= dilbilimsel yöntem), belli bir yere kadar iş görür, sonra tıkanır.
Dil, kelimeler ve kavramlar üzerinden iş görür; Müslümanlık, kelime ve kavram değil, yaşamdır. Yaşamın samimî (= içten) ve huzurlu olabilmesi için, içerde bir inancın (= imanın = güvenin) oluşması ve bu inancın (= güvenin) dışarıda/n sarsılmaması lâzımdır. Dışarıda olup-bitenler, bizdeki (iç) güveni (= imanı) sarsıyorsa = olup-bitenleri açıklamakta zorlanıyorsak, dil (= kelime ve kavramlar, Allah dışında kimse) bize yardım edemez.
Hidâyet Allah’tandır; ama Allah, hidâyetini arayanlara gönderir.
Hidâyet için kişi dil ile (vaaz edenlerle = konuşanlarla, yazanlarla = kitaplarla) epeyce bir boğuşmalı, sonra da Allah’tan hidayetini dile(n)meli.
Ağlamayana meme/mama yok.
Yorumlar
Yorum Gönder