YETÎM

Yetîm: Babasız çocuk. = Babası ölen çocuk.

“Normal” bakınca, ilkine, Hz. İsâ (a.s.)’ı; ikincisine, Hz. Muhammed (a.s.)’ı örnek verebiliriz. 

Yetimin bir anlamı da az/nâdir bulunan, demek; dürr-ü yetîm = az/nâdir bulunan inci.

Kelime, Kitâb’ta, çoğulu yetémâ ve Kehf 82’de geçen iki yetim (= yetîmeyni) ile birlikte 23 yerde geçer.

Yetimlere ikram etmek, onları itip-kakmamak (kahr), koruyup-gözetmek (évà) Allah’ın emridir. (Bknz. Duhâ.)

Nasrânîlerde (Hıristiyanlarda), yetim sevgisi o kadar “aşırıya” varmış olmalı ki Yetim İsâ’ya sonunda bir Baba bulmuşlar.

Müslümanlarda yetim, ‘Yetim Muhammed’ (a.s.)’in biyolojik yanından/yönünden dolayı değerlidir; ama O, sadece bu açıdan değil bir çook yönden değerlidir = yetimdir. Rabbi Onu, sadece Kendisine muhtaç olsun diye yetim bırakmıştır.

Bugün dünyada çoook yetim var ama artık Onun gibi bir yetim yok. Yetimler, ‘Onun gibi’! yetiştirilsin diye bizlere emânet.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET