DUALİTE veya İKİCİLİK
Eski adıyla seneviye. Bir fâilde (= öznede), birbirine zıt, birbiriyle çatışan iki “cevher veya iki öz” bulunmaz; dolayısıyla birbiri ile çatışan iki ayrı “cevher veya öz” vardır; onlardan biri, iyiliği; öteki, kötülüğü temsil etmektedir, diyen anlayış.
Dinde buna iki tanrıcılık (= veya bir, ikiden çok olduğu için çok tanrıcılık) denir. O tanrılardan biri, iyidir; öteki, kötüdür; Ahura Mazda ve Ehrimen gibi. Zerdüştlük, iki tanrı kabul eder.
Tek Tanrı’lı dinleri benimseyenlerde de buna benzer bir ikilik vardır; kafalar ve kalpler net değildir. Kimi, kötülüğü de iyiliği de Tek Tanrı’ya atfeder; kimi de, O Tek Tanrı’ya kötülük atfetmez, O’nu tenzih eder, kötülüğü şeytana, insanlara (= yaratılmışlara) verir, ama şeytanı da insanları da O Tek Tanrı yarattıysa, kötülüğü de O yaratmıştır, der. (*)
İşin içinden nasıl çıkacağız?!.
Bence şöyle :
Mutlak ve Mükemmel Bir Güç’te (= Tanrı’da), iyilik yapma (= yaratma) gücü de kötülük yapma (= yaratma) gücü de olmalıdır ama O, kötülüğü değil, iyiliği tercih etmeli, yapmalı = yaratmalıdır. Aksi hâlde O Gücün Mutlaklığı ve Mükemmelliği kalmaz/olmaz.
...
Bizlerde de, melekler gibi, hiç kötülük yapma iradesi ve gücü olmasa, hep = sürekli iyilik yapsak, kötülüğün ne olduğunu bilmesek, bir iyilik otomatına/makinasına dönüşmez miyiz?!. Veya, şeytan gibi hiç iyilik yapma iradesi ve gücü olmasa, hep = sürekli kötülük yapsak, iyiliğin ne olduğunu bilmesek, bir kötülük otomatına/makinasına dönüşmez miyiz?!. (Şekil : A = ABD ve İsrail. = Büyük ve küçük şeytan.)
...
Kötülük yapabilecekken yapmayan ve sürekli iyilik yapan mı; yoksa, iyilik yapabilecekken hep kötülük yapan mı daha mükemmeldir, daha güçlüdür?!.
(*) Tanrı, kötülüğün ne menem bişey olduğunu bilir ve kötülük yapabilecekken = kötülük yapmaya da gücü yetiyorken, SÜREKLİ iyilik Yapan’dır.
Kötülük, bizim gibi insanların (= ins ve cin şeytanlarının), kötülüğün ne menem bişey olduğunu (= kötülük yapmanın kötü bişey olduğu) bildiği, ve de onu yapmamaya gücü yettiği hâlde, iyilik yerine o kötülüğü (kötülükleri) yapmasıdır.
Kötülük, Tanrı’nın bir fiili değil, insanın/insanların (= ins ve cin şeytanlarının) fiilidir. Oysa, “Tanrı, insanı Kendi sûretinde (sîretinde?!) yaratmıştır.” ama insan, bu sûrete (sîrete?!) uygun davranmamaktadır; kötülüğü iyiliğe tercih etmektedir.
İki Tanrı yoktur; Mükemmel Bir Tanrı vardır. “Tanrı, insanı Kendi sûretinde (sîretinde?!) yaratmıştır.” İnsan, kötülük yaparak bu sûrete (sîrete?!) ihânet etmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder