ABDEST : NAMAZA HAZIRLIK
Abdest, namaz gibi Farsça; ab, su; dest, el; abdest, el suyu. Abdestin Arapçası, vudû (= وضوء) : arılık-duruluk, temizlik demek.
Abdest, Huzûr’a temiz çıkmak için yapılan hazırlıktır. Bu hazırlığın iki boyutu vardır : Fizikî arılık-duruluk veya temizlik. (= Bedenin arılığı-duruluğu veya temizliği.) Ruhun (duyu, duygu ve düşüncelerin) arılığı-duruluğu veya temizliği.
Bedenin arılığı-duruluğu : Ellerin, ağzın, burnun, yüzün, kulakların, kolların ve ayakların (su ile) yıkanmasıdır.
Ruhun (duyu, duygu ve düşüncelerin) arılığı-duruluğu veya temizliği : Eller yıkanırken elin ma’nen temiz olması, haramı tutmamış, harama uzanmamış olması; ağız yıkanırken yalanın, kötü sözün söylenmemiş olması; burun yıkanırken kötü kokulardan uzak durulması; yüz yıkanırken herkesin ve Rabbin karşısında ve kıyamet gününde ‘yüzün ak, başın dik’! olması; kulaklar yıkanırken kötü sözlerin işitilmemiş olması; kollar ve ayaklar yıkanırken kötü işlerin yapılmamış, kötü yollara gidilmemiş/girilmemiş olması...
Başa mesh verilirken kötü düşüncelerden uzak durulmuş olması.
En önemlisi de abdeste niyet edilirken kalbin temiz/tertemiz olması; içimizin-dışımızın arı-duru, saf ve şeffaf olarak Huzur’da hazır bulunmaya niyet etmemiz.
Böyle “iyi niyetli”! bir hazırlıktan sonra namaza durursak (= Huzur’a varırsak)!, Huzur’da bize “ikram” edilecekleri (= söylenecekleri) “iyi” anlar ve gereğini de yaparız. Aksi hâlde kıldığımız namazı “usûlen”! (= formalite icâbı, şeklen) kılmış oluruz.
...
Bir Bakanın, bir Devlet Başkanının huzuruna çıkarken yaptığımız hazırlığı Rabbin Huzur’una çıkarken yapıyor muyuz?!. Soruyu şöyle de sorabilirim : Bir Bakanın, bir Devlet Başkanının huzuruna çıkarken duyduğumuz heyecanı Rabbin Huzur’una çıkarken duyabiliyor muyuz?!.
Yoksa!, sürekli Huzur’a çıktığımız için, her çıkış bize “sıradan”! mı geliyor?!.
Yorumlar
Yorum Gönder