İNTİZAR

İntizar, nazardan. İki anlamı var. Bekleyiş ve Beddua. Ben birinci anlama yoğunlaşacağım.

Şiî dünya kayıp imam bekler. Sünnî dünya mehdi, mesih bekler. Seküler dünya godot bekler... bekleyişler, kriz zamanlarında pik yapar ama bitürlü beklenenler gelmez, gelmeyecek. Sürgün yiyen Yahudiler de bir kurtarıcı bekliyorlardı, Tanrı bizi terk etmez diyorlardı.

Artık yeni bir “kurtarıcı” gelmeyecek, “Son Gelen” herkese yetecek!. Ona (Hz. Muhammed’e ve Kur’ân’a) kulak vermemişsek, Onların istediği gibi inanıp-yaşamamışsak, “beklenen geldiğinde”, bize hiçbir faydası olmayacak.

Demek ki, daha önce gelen/ler (tüm Elçi ve Vahiyler) bizi iknâ etmemiş, bizi kesmemiş; biz daha “keskin” bişey bekliyoruz!.

Onlardan büyük başka ne olabilir, ne beklenebilir ki?!.

Enam, 158. âyete kulak verelim. Âyet, "onlar meleklerin, (bizzat) Rabb’in veya Rabb’in (onları şok eden) bazı âyetlerinin (= mucizelerinin) gelmesini mi bekliyorlar?!. Onlardan birinin (= meleklerin, Rabb’in veya Rabb’in onları şok eden bazı âyetlerinin) geldiği günde, daha önce iman etmemiş veya imanı kendisine bir hayr kazandırmamış olanların, o günkü imanları onlara bir faydası sağlamayacaktır. (Onlara) de ki : Bekleyin, Biz de (sizi) bekliyoruz.” der.

...

Bugün inanmıyor ve bugünkü imanımızla hayırlı işler (= sâlih ameller) yapmıyorsak, gelecekte gelecek olanların (= ölüm, mehdi, mesih, godot, kayıp imam, vs.) hiçbiri bizi kurtaramayacaktır.

Beklenti, gelecektir, umuttur. Gelen (= Hz. Muhammed ve Kur’ân), gelecekte başımıza gelecekleri haber veriyor. Gelecek gelmeden bugünden umutlarımızı yeşertmek, geleceğe bugünden hazırlanmamız gerekiyor; yoksa, “o (ölüm) geldiğinde” = o gün çıplak gerçek/hakikat gün yüzüne çıkacak ve o gün inanmamızın (daha önce inanmamış ve sâlih ameller işlememiş olmamızın pişmanlığının) bize bir faydası olmayacak.

Gelecekte olacakları haber veren Nebîlere/Elçilere, Onların getirdiği Kitâb’lara inanmıyor, güvenmiyor da yeni beklentiler (umutlar) içindeysek, bilelim ki o beklentiler (umutlar) gerçek olduğunda (= gerçekleştiğinde) çook büyük hayal kırıklığı, çook büyük pişmanlık ve üzüntü yaşayacağız.

İşte o zaman, kendi kendimize intizar edeceğiz!. (Bu intizar, intizarın ikinci anlamı.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM