HAK-BÂTIL MÜCADELESİ
Bu mücadelenin insanla (= bizimle) ilişkisine değineceğim.
Mücadele,
cehd = cihat. Cihat, ikiye ayrılır : Büyük cihat. Küçük cihat. Bu mücadeleyi insan
yapar. Küçük cihat, dış güçlerle; büyük cihat, iç güçlerle yapılır. Kişi, büyük
cihadı (= kişi, kendi içindeki cihadı) kazanamazsa, küçük cihada (= dış cihada)
gönüllü olmaz.
Efendimiz,
Tebük Seferinden döndüğünde, ashabına : “küçük cihattan büyük cihada döndük.”, demişti.
Büyük
cihat, nefisle olan cihattır. Nefsin, totalda iyi ve kötü (= taqvâ ve fücur) olmak
üzere iki gücü vardır. Tasavvuf, bu güçleri nefsi emmâre, levvâme, mülhime, mutmainne,
râziye, marziye ve kâmile şeklinde sistemleştirir. Felsefede bunlar, nefsi şehvanî,
nefsi gadabî ve nefsi nâtıka veya nebâtî, hayvanî ve insanî/aklî nefsdir. Veya,
arzu gücü, hayal gücü, akıl (= düşünme) gücü...
Bunların
hepsi güçtür; Nietzsche, bunlara istenç = güç istenci der. Nietzsche’in Üstinsanı
(= Ubermensch’ı = Süpermeni = Süper insanı = fevkalbeşeri), gücünün doruğuna ulaşan
(= ulaşmasını arzu ettiği), Tanrı’ya kafa tutan insandır.
Hümanizm,
Tanrı’yı yerinden eden (= kovan), insanı merkeze koyan felsefî akımdır. Hümanizmde
insan, her şeyin ölçüsüdür. Nietzsche (= modern felsefe), Tanrı’yı öldürmüş, yerine
insanı koymuştur.
Konu
dağılmasın. İnsan, kendini ve kendinde olanı bilmezse, kendi ile nasıl mücadele
edeceğini de bilemez. İnsanın arzuları, iyi ve kötü olabilir. Eğer, insanda iyi-kötü
(= taqvâ ve fücur) varsa, mücadele de vardır.
Mücadele,
nerede başlar?!. Bedenin (= dünyada/hayatta kalmanın) temel ihtiyaçlarının (= yeme-içme,
barınma-bürünme, cinsellik/şehvet) aşırılığa kaçtığı ânda. Sınır aşılınca, hırs
canlanır, kanaat zayıflar. İnsan, kendi kendine sınır (= had) koyarsa (= din va’zederse),
keyfîlik baş gösterir ve çatışma kaçınılmaz olur. Modernizm bu çatışmayı yumuşatarak
rekâbet der. Bu bir rekâbetse! (mücadele ise), bu rekâbet, önce insanın içinde/kendindedir;
buna din, büyük cihat diyor. Bu cihadı kazananın safı, ‘küçük cihattaki = dış düşmanla
savaştaki safıyla aynıdır. = İnsanın içindeki kötü, bu savaşı kazanmışsa, o insanın
safı kötüler arasında; insanın içindeki iyi, bu savaşı kazanmışsa, o insanın safı
iyiler arasındadır.
Eğer
kişi, bu savaşı kazanmak istiyorsa taqvâya yatırım yapmalı. Taqvâya yatırım nasıl
veya neyle olur?!. İlim, iman ve sâlih amel ile. İlim, doğru arzuyu ve iradeyi besleyerek
tahkîkî imana; tahkîkî iman da sâlih amele yol verir. = İlim ve iman, sâlih amelin
istihkâm (= destek) güçleridir.
Yorumlar
Yorum Gönder