MÜSLÜMAN BİR CEMAATİN = TOPLUMUN OLUŞUMU
Toplumu oluşturan tek tek fertler, bireylerdir ama toplum (= cemaat), tek tek fertlerin, bireylerin toplamı değildir; böyle bir toplama yığın (= kitle, kütle!) denir.
Sağlam
bir toplum (= cemaat), sağlam fertlerden veya bireylerden oluşur = kurulur.
Pekiî,
sağlam fert ya da birey nasıl olur?!. Bikere, bilgili ve şuurlu (= bilinçli) olur.
Bilgili ve şuurlu (= bilinçli) olmayan bireylerin bir araya gelmesi yığını oluşturur.
Yığındaki birliktelik tesadüfîdir (ânlıktır) ve kişisel menfaate (çıkara) dayanır;
çıkar ortadan kalktığında birliktelik de ortadan kalkar. Oysa toplum, uzun süreli
bir birlikteliktir ve bu birlikteliği de ortak değerler sağlar. Toplumların değer
algısına göre, farklı toplum tipleri olur, oluşur.
İslâm
toplumunun (= Müslüman toplumun) değerlerini İslâm (= Allah) belirler ve bu değerlerin
merkezinde Allah vardır. Bu toplum, Hakk’ı, hakikati ve adâleti hâkim kılmak; zulmü
(= haksızlığı, adâletsizliği) ortadan kaldırmak için kurulur. Bu toplumun fertleri
(= üyeleri), kendilerini bunun için eğitirler. Bu eğitimin en önemli “aracı” ibâdetlerdir.
(= Namaz. Oruç. Zekât ve Hacc. Kelime-i Şehâdet, ferdi, Müslüman topluma aday yapar.)
Ben, namaz ibâdetinin Müslüman ferdin oluşumuna katkısı ve etkisi üzerine üç-beş
cümle kuracağım.
Namazın
dili, “biz dilidir.” ‘İyyâKe na’budu ve İyyâKe nesteîn.’deki ‘ne/na’lar, biz (=
nahnu) zamiridir. Yine ihdinâ’daki nâ; Rabbenâ’daki nâ; duâlarımızdaki biz, tüm
Mü’minleri kapsar; tehıyyât’taki ‘ve alâ ıbâdillah-ıs sâlihîn’, tüm sâlih kulları...
Toplum,
ben’in biz’e dönüşmüş hâlidir. Ben, tek başına her şeyi yapamayacağını anlayınca,
“kendi gibi” (düşünen) insanlarla beraber olmak, onlarla yardımlaşmak (işbirliği
ve güç birliği yapmak) ister.
Şuurla
namaz kılan bir Mü’min, bu “biz’ler” üzerinde de iyice düşünmeli.
Hayat,
bir yol veya yolculuk ise, bu yolun, hem istikâmeti doğru olmalı (= sırât-ı müsteqîm),
hem de bu yol, güvenli yol arkadaşları ile yürünmeli; sapıkların = yol-iz bilmezlerin
değil, önceden bu yolu güvenli/güvenle yürüyenlerin --Bknz. 4/69-- izleri takip edilmeli.
“ihdinâ-s
sırât-al müsteqîm, sırât-alllezîne en’amte aleyhim; gayr-il mağdûbi aleyhim ve lâ-d dâllîn.” (1/7)
Müslüman
toplumun üyeleri ölmez; yaşayanlara yol gösterirler. Onlar olmasaydı, bizler yol-iz
bulamazdık ama bizler, “o büyük toplumun” üyeleri olma noktasında henüz hazır değiliz.
Başta Rasüller olmak üzere o toplumun her bir üyesine selâm olsun; duâ ve gayret
edelim de bizleri de içlerine alsınlar.
Yorumlar
Yorum Gönder