DİL, NEYİ TEMSİL EDER?!.

Dil, işaretler sistemidir ve bir temsildir. İşaret, işaret edilen “şeyi” gösterir; o şey de anlamdır. An-lam, anlakla (akılla) anlaşılır. Anlamın Arapçası, ma’nâ. Ma’nâ, kök, kaynak, asıl, öz demek. İsmi ma’nâ, soyut isim; İlmî Ma'nâ, Belâgat (= sözü etkili ve düzgün söyleme) İlmi. Somut şeylere soyut isimler. İsimler, somutu soyuta taşıyan işaretler = âyetlerdir. Bu işi harfler (lafız/elfaz) görür. Şeylerin ve kişilerin isimleri harflerle/harflerde taşınır. Elma, armut, taş, Ali, Veli, ... Elmayı biz, E-L-M-A harfleriyle bilmeyiz; bu harfler bizi, elmanın kendisine (şekline, rengine, tadına, vs.) taşırlar. Ömründe hiç elma görmemiş veya yememiş bir adama elmadan söz etmek (söylemek veya yazmak) onun için hiçbişey ifâde etmez; boş bir şey (= ses) söylemiş; ona (e,l,m,a’dan oluşan) anlamsız bir işaret dizgesi göndermiş/göstermiş oluruz.

...

Din dilinde de bu böyledir. Dînî kavramlar da (= Allah, Kitâb, Âhiret = Hesap = Cennet-Cehennem, Melek, vb. lafızlar da) birer işaret = âyet = göstergedirler. Böyle bakarsak, esas kutsal olan, onlar değil, onların gösterdikleridir. Veya onlar, EN KUTSAL, TEK KUTSAL OLAN’ı (= Tevhîd’i) doğru gösterdikleri oranda kutsaldırlar. Onların her biri, farklı bir ilâhı gösteriyorlarsa, aralarında bir bütünlük ve uyum yoktur = “müşriktirler”; bizi de şirke sokarlar, bizi de parçalarlar.

Kur’ân Metnini (= Mushaf’ı) bir de bu gözle okursak, belki bize yeni bakış açıları (= ufuklar, vizyonlar) verebilir.

Denemekte fayda var.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM