EBÛ ZER

23 Mart 2025 tarihinde, Ebû Zer hakkında bir yazı yazmışım; bu yazının bağlamı biraz farklı olacak.

Ebû Zer, Selmân-i Fârisî gibi, benim “sembol” isimlerimden biri. 

Ebû Zer, Kureyş kabilesinden değil, Mekke ile Medine arasında yaşayan Gıfar kabilesinden.

İslâm öncesinde yol kesen, yağmacılık yapan bir “eşkıya”!.

İlk beş Müslümandan ve Müslüman olduğu için ilk ve çok kez “dövülenlerden” biri.

Efendimiz Onu, hem Mekke’de sürekli “dövülmekten” kurtulsun, hem de kabilesine İslâm’ı tebliğ etsin diye Gıfar’a gönderir. O, orada hem İslâm’ı tebliğ eder hem de Kureyş’in ticaret kervanlarını tehdit eder. Hendek savaşından sonra da Medine’ye göç eder, Mescid-i Nebevî’de Ashab-ı Suffe’de Efendimizin “talebesi” olur, Onun yanından hiç ayrılmaz. Efendimiz sağken de vefat ettikten sonra da bir çok gavze ve savaşa (Kudüs ve Mısır fethi dahil) katılır...

Efendimiz vefat edince, Hz. Ali (r.anh.)’ın halife olmasını ister. İlk iki halife ile pek bir problem yaşamaz ama üçüncü halife Hz. Osman döneminde tâbiri caizse “tepesi atar”!, Rebeze’ye sürgüne gönderilir.

Ebû Zer, “mülkiyet düşmanı” olarak bilinir; Ona bu hâli ile solcular bile sahip çıkar. Oysa O, mülkiyet düşmanı değil, haksız mülk edinmenin ve mülkü âdil dağıtmamanın (dağıtmayanların) düşmanıdır. İslâm dünyasında “bozulma ve çürüme”!; kavmiyetçilikten ve haksız mülk edinmeden veya mülkün âdil dağıtılmamasından (= dağıtmayanlardan) kaynaklanmıştır. 

...

Bugün de dünün sosyalistleri (ve işçi liderleri = sendikacıları),  mülkü görünce kapitalist (ağa) olmamışlar mıdır?!.

Dünün islâmcılarını da bugün mülk = iktidar, kapitalistleştirmemiş midir?!.

...

Ebû Zer, bunu önceden gören, ferâset sahibi “adam gibi adamlardan” biridir.

O, hayatı boyunca “tatlı su veya salon/kürsü müslümanı”! ile mücadele eden bir adamdır., onun için sevilmez ve görmezden gelinir.

Ebû Zer, gerçek bir Müslümandır, gerçek bir eylem adamıdır; ruhu şâd olsun.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

İMAN - AMEL İLİŞKİSİ