NEBÎ & RASÜL FARKI
Nebî, “doğrudan” Rabbinden haber alır. Tabiî, “arada” melek Elçi (= Cebrail) vardır. Cebrail de bir Rasuldür, Elçidir. Elçi, Mesajı değiştiremez, aktarır!. Rasul/Elçi, aynı zamanda Nebî’ye verilen/gönderilen haberi, insanlara aktarandır.
İşin Rable ve insanlarla irtibatı noktasında, Rasül ile Nebî farkı ortadan kalkar; ama insan-insan (= Rasül-insan) düzeyinde her Rasül Nebî değildir ama her Nebî Rasüldür; bazı Rasüller, kendilerinden önceki Nebî’ye inen haberleri insanlara aktarırlar.
...
Biz de bizden önce yazılan metinleri (= mesajları, cümleleri) birbirimize aktarmıyor muyuz?!.
Yeni ve çağa uygun haberler söylemek lâzım. Şems, Rûmî’nin kitaplarını suya atmış, ve mealen : ‘başkasına inen vahy (= ilhamla) ile değil, kendi vahyinle (= düşüncenle) konuş’ demişti.
Bizler, bizden öncekilerin düşüncelerini bile doğru dürüst anlayamıyor ve aktaramıyoruz. = Güvenilir bir rasül değiliz. Bize nasıl ‘Yeni Haber = Nebe’ insin/verilsin?!.
Allah-u A’lem, güvenilir rasül/ler olmadığımız için Nübüvvet kapısı kapanmıştır.
Bizden istenen, Nebî’ye inen/gelen Haber’i (= Kur’ân’ı) doğru anlamak, doğru aktarmak ve yaşamaktır.
Tabiî herkes de doğru aktarıcı (= rasül) olamaz.
Yorumlar
Yorum Gönder